sokaklarda top oynamaktır 90'larda çocuk olmak, taşlardan kale direği yapmak, topu uzağa atanın gidip alması demektir. sek sek, çelik çomak, dokuz taş, misket oynamasını bilmektir.
çizgifilm izlemek için haftasonları bile sabahları erken kalkmaktır, taş devri'ni, bugs bunny'yi, tom ve jerry'i, temel reis'i izlemektir 90'larda çocuk olmak.
pazar günlerinin banyo günü olduğunu bilmektir.
radyo dinlemektir 90'larda çocuk olmak, radyodan istek şarkı yapıp adınızı radyoda duyunca heyecanlanmaktır.
her mevsimin kendine has meyve ve sebzelerinin olduğunu bilmektir. çilek yemek için yazın gelmesini beklemektir.
her evde ansiklopedi olması demektir 90'larda çocuk olmak, merak ettiklerinize açıp ansiklopediden bakmak için.
sahanda yumurta yemektir 90'larda çocuk olmak, bittikten sonra kardeşlerle dibini kazımak ve annenizin size, kazımayın dibini kanser olursunuz demesidir.
şimdi ki gibi futbolu bilgisayardan oynamak değildir, istediğin saatte çizgifilm izlemek için özel çizgifilm kanallarının olması değildir, bir video çekip insanlara kolayca ulaşabilmek değil, emek harcamaktır. istediğiniz zaman domates yiyebilmek değildir, bilgiye ulaşmak için emek harcamaktır ve birileri zengin olacak diye kanser olmak değildir.
kısacası 90'larda çocuk olmak; birşeyler elde edebilmek, öğrenebilmek için emek harcanması gerektiğini bilmektir. emeğe saygı duymaktır.