islam dininin yanlış algılanıp yaşanmasından ötürü osmanlı'da örneğini yaşadığımız gibi medeniyetten geri kalındığını savunmuş ve buna karşı savaşmış şairimizdir. mehmet akif'in kur'an ı kerim tefsiri-mev'ıza ve hutbeleri kitabının 117. sayfası ve devamında şöyle der:
''Kuranda geçen kanaati, tevekkülü, sabırı, hepsini yanlış anladık. Sabır nedir?.. Bize göre sabır, ne olursa olsun katlanmak demektir. Neye katlanmak? Her şeye. Daha doğrusu katlanılmayacak şeylere. Mesela aşağılanmaya, hakaret görmeye, döğülmeye, söğülmeye; özetle insanlık onurumuzu lekeleyecek kötülüklerin hepsine. Aman yarabbi!.. Kuran ne söylüyor, biz ne anlıyoruz!.. Sabır katlanmak değil, göğüs germektir. Neye göğüs germek? Sonunda katlanılmayacak acılara katlanmak ıztırabına mahkum olmamak için, önceden her türlü zorbalıklara, her türlü sıkıntılara, mertcesine, insancasına göğüs germek. Hele Kuran`daki tevekkül hiç bizim anladığımız mahiyette mi? Tevekkül, Kuran'ın gösterdiği, Hadis'in gösterdiği tevekkül, tüm yolları denedikten sonra olan tevekküldür. Biz cehaletimiz yüzünden dini bu hale getirdik. Din de bizi bu hale getirdi. islam dini bir miskinlik dini oldu...''