kro, görgüsüz, balık katliamcısı yazar. Sen kalk boğaza nazır bir mekana git, balığı elinle ye, o yağlı ellerini üstüne başına sür, garsona "ekmek getirin loo" diye bağır. Yer bulamayınca masamıza oturmasına izin verdik ama pişman etti bizi. Bir de o nezih mekanda burda niye maç yayınlanmıyor diye çirkeflik yapınca, kovdular da kurtulduk. Yalnız balığı çok iştahlı yiyor, insanın iştahını açıyor. Yemekten sonra tabakları çatalları bulaşıkçıya yardım olsun diye peçeteyle temizlemeyip, evinde sofra kaldırır gibi masayı toplamaya çalışmasaydı eyiydi *
