akbabanın köpeği öldüren hayvanı, pardon insanı dövmesini izlemek çok iyi geldi. keşke herkes cezasını bulsa ama öyle, ama böyle. lakin behzat amirimin ve sonradan harun'un her defasında 'köpeği öldürdü diye mi dövdün?' , 'köpek la bu, koş içerde adam öldürülmüş.' falan gibi köpeğe eziyetin çok da büyük bi' şey olmadığını söylemek istemeleri beni üzdü. toplumun zaten büyük bi kısmı hayvan sevmiyor. bazı adiler tecavüz edip, işkence ediyor. o küçük, zararsız, acısını anlatamayan, hakkını aramayan hayvanları bu kadar önemsememek yerine biraz daha mesaj verme kaygısı olsaydı -ki dizimiz bolca güzel konulara değinip, selam çakar ilgili yerlere- iyi olurdu bence. tabii ki yazanların hassasiyetini, biliyor ve behzat ç. ekibini çok seviyoruz ama dediğim gibi işte...
neyse her şeyiyle en iyi senaryoyu, en iyi diziyi, en iyi oyuncu ödüllerini fazlasıyla hak etmiş, bu ödülleri hiçbir yerden alamasa dahi kalplerin birincisi, seveni bol olan güzel dizimizdir.