hande yener

entry1081 galeri
    545.
  1. öncelikle bu yazıyı tamamen önyargısız -olumlu ya da olumsuz-, tarafsız yazdığımın bilinmesini isterim. hande'yi severim ama bu yazı tamamen iyi müziği hakedenler içi yazılmıştır.

    efemm, hande yener'in şu an ki halleri bir nevi popülerliğini tekrardan kazanmak için yaptığı şeylerden biridir, hepsi piyasa ve halk diye tabir ettiğimiz cahil kesim yüzündendir. ama bu türkiye'nin gelmiş geçmiş -en modern işler yapan- en iyi pop sanatçısı olduğu gerçeğini değiştirmez, sonuçta yine iyi şeyler yapıyor, genele göre birkaç beden üstün hatta. geçmişte ise beden değil çağ farkı atmıştır çünkü kadın kimsenin yapmadığını yapıp elektronik müzik yapmıştır, yani bir bakıma birbirinin aynı ürünler veren sisteme burun kıvırıp hem hayalinde ki hem de dinleyenlerin hakettiği kaliteli müziği... yaptığı ilk pop albümlerin de -ki onlarda aslında diğer pop şarkılarına göre üstündür (bkz: acele etme)- çok sıkı olduğunu unutmadan....

    bu öyle bedük tarzı atari müziği de değil, depeche mode'dan ya da madonna'dan ilham almıştır ve onları kendi müziğine uyarlayarak -özellikle nasıl delirdim? 80'ler new wave müziğinin 2000'lere uyarlanmıştır halidir (bkz: fırtına) - ve onlarla kıyaslanmıştır. nasıl delirdim?, apayrı, hipnoz, hayrola ve hande maxi albümleri bu ülkede çıkmış en modern müzik albümleridir (hala da sevenleri için arşivlik kült albüm düzeyindelerdir.) bu zamana kadar kimsenin yapamadığı cesurlukta melodiler ve altyapılar, en önemlisi şarkılarda, arabesk -fantezi (cıyaklayan gırtlak ve yavşak şarkı sözleri) sözler yoktur, modern ve evrensel duygular, evrensel düşünceler ve yine modern müzikler vardır. ama bizim serdar ortaç dinlemeye alışmış vizyonsuz insanımızda elektronik müziği anlamadığı için -sözlüklerdeki yazarlarda dahil- , bunlarda maalesef geneli oluşturduğu için kadın elektronik sevdasından vazgeçti, çünkü alternatif değil popüler bir sanatçı olmak istiyordu, madonna'dan çakmak değil ilham aldığı doğru çünkü gençliğinden beri en sevdiği sanatçıydı bu ablamız -ray of light nasıl hem alternatif hem popüler bir albümse, tıpkısının aynısı mantığı-.ve sanatçılığını yazdığı sözlerle de kanıtladı, ama sıra popülerliğe gelince, onun tahtına demet akalın geçince işler değişti.

    yani ilk başta romeo gibi üstün altyapılı şarkılarla -hala yabancı kulüplerde çalıyor bu arada- kendisinin de dediği gibi arzı talebi o yarattı ama hem ne verirsen otlayan hem de kalça kıvırmak için şarkılar arayan bizim millet burun kıvırıverdi; ilk başta herkes sevmediğini bilsede ve bu umurunda olmasa da işler değişti dediğim gibi.... oysa yurtdışında çıksaydı bu albümler yok satardı herhalde. kısacası sizin müzik sevginize ve hala yaptığınız önyargıya koyayım emi! hande'nin şu an bodrum söylemesi tamamen 'sizin' yüzünüzdendir, bir de kalkmışlar hala apayrı tarzı şarkılar bekliyorlar. onlardan daha iyileri bile gelebilirdi ama geçti artık bolunun pazarı. siz sevgilinize daha fazla nispet yaptıkça kimseden kaliteli pop dinleyemezsiniz artık. (gerçi h.'ye neler oluyor? kıro bir albüm değildi, (bkz: bi gideni mi var?) tam tersine modern bir işti ama diskografisine göre biraz gerilerdeydi.) gidin davullu gıygıylı birşeyler dinleyin de kendinize gelin, siz onlara layıksınız çünkü. cıvık cıvık arabesk-anadolu damarınızdan kurtulun birazda modern çağa geçin. at gözlüğünüzü atıp mağaranızdan çıkın. herkesin eline gitarı, doğu tarzı çalınan kemanını alıp gırtlağını yırttığı şu sıralarda, müziğin modernleşmesini ve hala yurtdışında tanınan doğru düzgün sanatçımızın olmadığını düşünüp bunu gerçekleşmesini istiyorsak (bkz: soner sarıkabadayı) (bkz: serdar ortaç) (bkz: demet akalın) (bkz: bengü) (bkz: gökhan türkmen) şu isimleri dinlemeyin ve dur deyin!

    kadının yaptığı şarkılara bir göz atında utanın, dinlediklerinizden daha fazla dinlenmeyi hakediyorlar;
    (bkz: senden uzakta)
    (bkz: kurtar beni)
    (bkz: aşkın gücü)
    (bkz: fırtına)
    (bkz: bi gideni mi var?)
    (bkz: pinokyo)
    (bkz: insanlar çok)
    (bkz: deri eldiven)
    (bkz: biraz özgürlük)-türk pop'unun ve ayrıca hande'nin en iyi elektronik şarkısıdır kanımca.

    yani hande yener bir bakıma çağ açan bir sanatçıdır. kapına köleyim ile nispet şarkılarının çağını başlattı ve hala da sürmekte etkisi. 2006'da ise türkiye'de elektronik müzik devrimini başlatmıştır, şu anda görmektesiniz herkes birşeyler yapma peşinde ama asla hande'nin yaptığı cesurlukta işler değil, başarısızlar. bi ayşe hatun önal'ın kalbe ben albümü bütün olarak house müzik tarzıydı ama çokta yeterli değildi. hipnoz kadar sert ya da nasıl delirdim? kadar devrimci değildi.

    yakında bedük'te evde 5 dakika da yapılabilirliği olan, basit altyapılı ve komik sözlerden oluşan şarkılarını bırakıp popa geçerse şaşmam. zaten türkçe sözlü şarkıya geçiş yapmış bile! (bkz: ful animasyon)

    ha bi de şu var; (bkz: türkiye'de kadınların müzikte daha başarılı olması)

    bu arada hande varken, gaga'nız daha ortalıkta yoktu, biraz araştırında öyle birşeyler yazın emi.
    4 ...