evin en küçüğü olmanın tek dezavantajıdır.
eskiden kalma bir alışkanlıkla isterseniz 40 yaşına gelin, yine bütün ayak işleri elinizden öper. çünkü siz yine diğer herkesin küçüğüsünüzdür.
bakkala mı gidilecek, "hadi bir koşu gidiver"
bir ekmek eksik mi alınmış "haydi koş hemen bi tane daha alıp geliver"
sadece bakkala gönderilmekle de sınırla kalmaz,
fatura mı yatırılacak "haydi git de şu faturayı yatırıver"
"terziden şu benim elbisemi alsana gelirken"
biri bir yere mi gidecek "hadi bilmemkim teyzeni evine bırakıver"
kapı çalar "bak bakalım kimmiş?"
telefon çalar "aç bakalım kimmiş,bilmemkimse annem evde yok de"
oturma odasında oturuluyordur, "canımsın be hadi bir bardak su getir"
"bir çay demlesen ya"
"çaylarımızı tazelesen ya"
böyle uzar gider bu...