ya bu muhtemelen iki tarafın da duygusal bir boşlukta olduğu zamanlarda gerçekleşir. "e madem ikimiz de aylak aylak bakınıyoruz etrafa, iyi de anlaşıyoruz, birbirimizi de tanıyoruz, acaba mı?" şeklinde düşünülür. düşünülür yani, şimdi aksini iddia etmeye çalışmayın bana, kalbinizi kırarım. zaten bu noktaya gelene kadar emin olun iki taraf da birbirine bi alıcı gözle bakmıştır. işte tam bu noktada, freud abimiz tezimizi sağlamlaştıran sözünü söyler; "hiç bir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kadınla yakın arkadaş olmak istemez"...
sonuç olarak genç dimaklar, seneler süren bir dostluğun ardına iliştirilmiş bir kurmaca aşk, çoğu zaman, başkalarının tahrip ettiği ruhu/kalbi sağlamlaştırıcı niteliğinin yanında, bu aşkın kurmaca olduğunun farkedildiği noktada dostluğa switchlenebilinecekse, iki taraf için de çoğu kez tadından yenmezdir.
ben burdan uyarayım da, gençlerimiz kendi dersini çıkarır..
