değildir efenim. lokal anestezi denilen bir mefhumdan ötürü değildir. zira beni canlı kanlı keserlerken de, maktapla kemiği oyarlarken de, pimi yerine sokmak için çekiç gibi bi zımbırtıyla pimi dizime çakarken de uyanık kalmış birisi olarak pek evrensel olduğunu söyleyemem. zaten o omur ilikten soktukları iğne ve zerk edilen ilaç yüzünden 15 gün ölümüne baş ağrısı çekmişimdir ki aynı ızdırabı başkasının çektiğini zannetmiyorum. bu bana özel bir durumdur ve siksen evrensel olmaz.
valla lan, canım çekti anlatayım;
3 mart 2009, sgk göztepe eğitim ve araştırma hastanesi. 3. kat ameliyathane, öğlen 13.00 civarı.
lokal anestezi uygulanacağını bildiğimden ötürü nasıl olacak merakındayım. önce damar yoluna serum bağlanıyor buz gibi. 5 dakikada vücudumda dolanan tüm kan buz gibi oluyor. sıcacık dötüm titriyor bildiğin. sonra anestezideki çıtı pıtı hatunlardan biri geliyor, önümde ampulden biraz ilaç çekiyor şırıngaya ve sedyede dik bir şekilde otururken kuyruk sokumunun 5 parmak üzerinden o orta parmak büyüklüğündeki iğneyi sokuyor omuriliğe doğru. artık soğuk serum yüzünden götüm donduğu için mi hissetmedim yoksa hatunlar güzel, çıtı pıtı deyu renk vermemek için mi bi ses çıkarmadım bilmiyorum ama giren iğne öyle böyle bişey değildi hacı. gördüm yani, o zımbırtı ki orta parmak uzunluğunda iğne, girdi lan bana bildiğin. sonrası malum. kötürüm gibiyim. belden aşağısı yok. ameliyathanenin yolu tutulur, serum, pulse, sonda, oksijen vs gerekli aparatlar vücuduma entegre edildikten sonra doçent önderliğindeki bir grup uzman tarafından kesilip biçilmeye başlanırım. canlı kanlı izlerim durumu, adamların skinde değil benim onlara bakıp bakmadığım. gayet soğukkanlı bir şekilde eleman neşteri aldı ve 5-6 yerden kesti beni. parmağını soktu çıkardı falan böyle bi garip hissettim. yani esasen sokup çıkardığını falan hissetmiyorum da işte o yüzden bi garip hissettim. o an aklıma geldi, la bunlar beni zikse ben hiç bişe hissetmem şimdi diye. taze oksijen başımı döndürdü bi ara, dedim herhal gidecem, zor sabrettim yahu. 3 saat 45 dakika konuştular, parmaklarını sokup çıkardılar sona doğru matkap gibin bişeyle kemikleri önce deldiler, sonra başka bişeyi o deliklere çaktılar falan, anlatamam yani. ben de gayet normalmiş, sanki hergün gidip ön çapraz bağ ve menisküs ameliyatı oluyormuşum gibi öylece izledim.