hürrem'in memelerinin gidişatından korkarken, başıma bir de viki'nin memeleri çıktı.
mahidevran, sıra sana da gelecek, merak etme. neden ben kağıt gibiyim diye üzülme. anladık ki bu sarayda memeler konusunda tıp çok ilerlemiş.
pargalı, bildiğin anasının gözüymüşsün sen hafız.
leo'nun çiziktirdiği resimler arasında hürrem'i görünce nasıl bir tepki vermemezlik, nasıl bir "hımm hımm planlar planlar, düşünüyorum düşünüyorum"culuk bu? leo ne ayak onu da anlamadım zaten. iki sevgili arasında kalan bir kadın, aşık olduğu kadının peşinden teee bilmem nerelere kadar gelen bir adam, bütün bunlardan habersiz, hani benim sevdiceğimin memişleri modunda başka bir adam... püfff.
bu dizi yakında harem suare'ye dönecek, ben ondan korkuyorum.
sümbül gülnihal'e yanık lan bildiğin. hürrem ve kankası gülnihal diğer saraydan dönünce sümbül'ün gülnihal'e bir bakışı vardı ki, abbooov!
mahidevran, artık seni hiç sevmiyorum.
yollarımız burda ayrılıyor. çünkü sen, süleyman'ı sahiplenmenin bokunu çıkarmış bir insansın.
süleyman'ın gülfem'i yanına çağırdığını duyduğunda gözlerini kıskançlıktan öyle bir belerttin ki, oturduğun divanın üstüne çıkıp "gülfem, hazır ol, senin saçını başını yolucaaağğğmm" diye kadının tepesine atlayacaksın sandım.
hatice de sana "ne o, gülfem'i mi kıskandın yoksa?" diye sorduğunda "yok ayol, ne münasebet, nesini kıskanıcam o eziğin" diyesin geldi, itiraf et.
