milliyetçilik , kendi üyesi bulunduğu ırk ın üstünlüğü anlamina gelmez. Milliyetçilik yaşadğı topraklarda aynı kaderi paylaştiği insanlarla birlikte ortak payda bütünlüğü ile topyekün büyümek gelişmektir. Burda ırkçlık , kurukafa yada kan bağı düşüncesi ile hareket edilirse o zaman bu faşizm boyutlarına girer. Mustafa Kemal Atatürk ün , tanımıyla Türkiye Cumhuriyeti ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes türk dür. Yani burdan anlaşilacaği üzere Türk kelimesi bir üst kimlik olarak düşünülebilir. Bu üst kimlik altinda kürt çerkez laz rum v.s yaşayabilir yaşamalidır da. Amerika birleşik devletleri , Sosyal sovyetler cumhuriyetler birliği , ya da Avrupa birliği de aynı mantıkla kurulmuş ve bu mantık sayesinde de süper devlet olabilmiştir. Ne zaman ki bu devletlere yada ülkemize alt kimlikler sokulduysa yani sen türksün sen türksün sen lazsin diye bölücü unsurlar sokulmuşsa ya o ülke parçalanmiş ( örnek s.s.c.b ) yada türkiye cumhuriyeti gibi yıllarca terörle boğuşmuştur ( örnek : P.k.k , i.r.a , E.t.a )
Bu noktada ülkemizin uyanık olması çok önemlidir. Açılımla , alt kimliklere haklar vermekle ya da birbirimizin kuyusunu kazmakla da asla bitmez bu milliyetçilik. Milliyetçilik Vatanını sevmek ve bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi hoşgörüyle sevebilmektir. Herkes bu şekilde düşünürse sorun kalmaz. Ve şunu da asla unutmamak lazım ki japonlar almanlar ingilizler tarih boyunca milliyetçilik çatisi altinda güçlü kalabilmiştir. Sen ülke olarak istediğin kadar hümanist düşün eğer karşindaki uluslar öyle düşünmüyorsa senin düşüncenin hiçbir önemi kalmaz ülke olark
Ben ülkesine gönül bağıyla bağlanmış ülkesini M. K . Atatürk ün deyimiyle Çağdaş devletler seviyesinin üzerine çıkarmak için çalışan bu ülkede yaşayan herkesi din dil ırk gözetmeksizin sevmeye çalışan bit Türk milliyetçisim. Ve bunu gerizekalilik olarak adlandiran kişileri de esefle kınıyorum.