ablamla en büyük keyfimiz olan komşunun yıllanmış koca ağacına tırmandığımız bir gündü, üstünde o dal senin bu dal benim atladıktan sonra inmeye karar verdiğim de ayağımın boşluğa denk gelmesiyle sırt üstü yere çakıldığım bir gündür. ablamın feryat figan kardeşim diye bağırma seslerini sanki kapkaranlık bir alemde zilzurna sarhoşmuşum da,"abla ölüyorum galiba" diye karşılık vermek istediğim sese cevap vermeye gücümün yetmediğini hissettiğim andır. hafiften kendime geldiğimde, az önce koca bir parça paslı demir yemişim gibiydi ağzımın içi. bu olay anneye söylenmemek üzere ablayla kardeş arasında bir sır olarak kalmıştır.