babam beşiktaşlı ama içinde hep bir eskişehirspor sevgisi taşır. beni asla zorlamadı beşiktaş taraftarı olmam için. doğduğum şehir olan kula' nın ve memleketim olan eskişehir' in futbol takımları vardı. ancak gönlüm galatasaraydaydı. galatasaraylı oldum.
yıllar sonra üniversiteye gittiğimde nasıl doğru bir karar verdiğimi anladım. her maç günü kafeye bir eskişehirspor bayrağı asılması zorunluydu. aksi takdirde kafenizin camlarını indirirlerdi. arabanızda tuttuğunuz takımın marşını dinleyemezdiniz, yoksa arabanızın camını indirip sizi tartaklarlardı.
kimsenin doğduğu şehrin takımını tutma mecburiyeti yok. nefer ya da texas korkusuyla taraftar yapılanlara ise değinmeye gerek yok. ayrıca sırf doğduğu şehrin takımıyla bağı yok diye bir insanı suçlamak da bana göre gerçek bir faşizanlıktır. bırak adam istediğini sevsin, sen istediğini sev. o arda' nın driplinginde heyecanlansın, sen volkan şen' in, burhan eşer' in. o ufuk'un kurtarışını alkışlasın, sen ivesa' nın, ivankov' un. o yekta' nın ara pasında ayağa fırlasın, sen sezer' in, ergic' in.
kimsenin seninle aynı olmasını bekleme. her insanın tercih ve sevme özgürlüğü vardır. engellenemez.