er kişi 25 yaşına kadar kasar, evden ayrılıp başka diyarlara gidesi gelir, ayrılır da, başka bir şehirde çalışır, artık annesine babasına bakkaldan ekmek almak gibi banal işler yapmamaktadır, bu yıllar içerisinde anne baba oğullarını az görmektedir, o eve geldiğinde artık ona bir şey aldırmazlar, rahat etmesini isterler, isterlerki daha fazla gelsin kalsın. tabi çocuk fazla gelmez, yiyip içip gezmekte, belki sevgili yapmakta, belki de bir hışım gece gündüz çalışmaktadır. yaş otuzlar olur, evlenir, eşi kendisi ile fazla ilgilensin istediği için anne babadan zamanla daha çok kopmuştur. o da pek dikkat etmemiştir zaten. bir gün gelir annesine babasına çok haksızlık yaptığını farkeder. ancak yıllar onu öyle bir hale getirmiştirki, iş, eş, eşinin ailesine yaranma derken başka şehirde olan kendi ailesine ayıracak zamanı yaratmakta zorlanır fakat bunu yapmaya karar verir, "eşinin ya niye gidiyoruz şimdi oraya" gibi sözlerini artık önemsemez, çünkü kendi ailesine vakit ayırması gerektiğini düşünür ve bir gün zorla gittiği bakkala, günde büyük bir şevkle belki on kere gidecektir.