28 şubat sürecinde ülkücü bir polis ailesi/aile ferdi olmaktan; vatansever ve dini açıdan muhafazakar bir ordu mensubu olmaktan daha zor olmasa gerekir.
28 şubat'ın övülecek bir yanı yok. 28 şubat sürec teröristlere kan kusturan ülkücü polislerin özellikle de özel harekatçıların üzerinden de geçmiştir.
kullanılan ve sonrasında kenara atılan bu polislerin içine düştüğü psikolojik ve diğer sorunları bilmeyen yok.
sadece eşlerinin başı kapalı olduğu için ordudan atılan çok sayıda vatansever askerin de vebali bu süreci gerçekleştirenlerdedir.
iskender pala'nın iki darbe arasında adlı kitabını herkese öneririm. öneririm çünkü objektif bir kitaptır. öneririm çünkü iskender pala diğer zaman gazetesi yazarları gibi orduya saldırma amacı gütmeyen bir yazardır.
öneririm çünkü iskender pala ordudan uzaklaştırılan askerlerin -haksız yere- düştükleri çaresiz durumu çok iyi anlatmıştır.
öneririm çünkü iskender pala bunu yaparken türk ordusunun kahraman personeline, bu işlerle alakası olmayan personeline tek kelime dahi etmemiştir.
kesinlikle ama kesinlikle kpss, ygs gibi sınavlarda ortaya çıkan ahlaksızlıkları desteklemiyorum.
bu sınavlardaki rezaletin sorumlusunun da badem bıyıklılar denen kişiler olduğundan eminim.
ancak bu yapılan ahlaksızlığı ortaya koymak için 28 şubat gibi bir lekeyi övmek mantıklı değil.
unutmayalım; 28 şubat sürecinin de etkisi ile çember sakallar budanıp badem bıyık olmuştur.
ben de siyasal islam düşüncesine sahip değilim. bir türk milliyetçisiyim. ancak çember sakallılar ile badem bıyıklıların vatan sevgisini kıyaslayamam.