olayın ortaya çıkmasının ertesi günü, zaman gazetesinin haberine dikkat kesilmek gerektir. zaman gazetesi, ilk sayfasından verdiği haberde, söz konusu skandaldaki iddiaları tek cümleyle özetlerken; ösym'den yapılan açıklamayı manşet yapmış ve haliyle direkt olarak savunma psikolojisine geçmiştir. halbuki, bir gazete olarak iddiaları ve savunmasını objektif olarak yazması ve yayınlaması gerekirdi. suçluluk psikolojisi ile yapılan bu haber verme biçimini akılda tutarak, ösym başkanı ali demir'in açıklamalarındaki tutarsızlık da hesaba katıldığında ortada bir dalavere olduğunu görmemek için ahmak olmak gerekir.
ne var ki, bu saatten sonra; olayın açıklığa kavuşması zor. atı alan femi çoktan geçti.
benim takıldığım nokta şu: cemaatin baş ucu kitabı olan, risale-i nur'da, kul hakkı diye bir şeyden söz ediliyor mu hiç? yoksa, durumdan vazife çıkararak, onlar yerleşeceğine bizimkiler yerleşsin mantığıyla mı hareket ediyorlar.
vicdan, erdem gibi kavramlar bunlar da yok mu?
ahtapot gibi dört bir yanı sarmaları, cidden ürkütücü olmaya başladı artık.