uzun entry yazmak ve okumak genellikle yazar ve okur kadromuz tarafından pek tercih edilmeyen durumlar. malesef "çok uzun, yarısına geldiğimde unutuyorum çünkü" gibi saçma sapan ilkokul bahaneleri oluyor cevaplar nedenini sorduğumuzda.
halbuki her entry'nin bir işlevi var. kimisi tematik, kimisi geyik amaçlı, kimisi spor, kimisi siyaset konulu entryler. beni hangi tarz entry'nin altında ne kadar uzunlukta bir yazı olduğu ilgilendirmiyor. benim takıldığım şey hangi başlıktan ben ne kadar istediğimi alabilmişim.
bazı başlığın altında tonlarca entry görüyorsunuz, paragraf çalışması gibi ama bir entry gözünüzü alıyor, tek bir cümleden oluşan ve dünyayla ilişkinizi kesiyor. işte bu entry hangi amaçlı olursa olsun amacına hizmet eden entrydir.
evet uzun, tematik yazılar olmalı. asla olmamalı demiyorum. ben bu sözlüğe ilk geldiğimde 5-6 paragraflık entryler kastığımı hatırlarım ve taa o zaman denirdi bana: "neden bu kadar uzun lan?" diye. entrynin uzunluğu kesinlikle yazardan yazara değişir. kimisi bir şarkıdan hislenir, şarkı sözünü girmez ama üzerine paragraflarca yazı yazabilir. bir başkası ise tamamen spor muhabbetinde, müthiş spor programlarımızda o müthiş yorumcularımızın bir araya getirmesi gereken ama getiremediği kelimeleri toplar. işte olmuş dersiniz zaten o anda da. gerekse de siyasi konularda ülkemizin ihtiyacı olan ama nedense sayın başbakanımız ve bakanlarımızın bir türlü dile getiremediği durumları dile getirebilir paragraflarca uzun bir entry. çünkü üzerine konuşulmayan o kadar çok olay ve dile getirilmesi gereken o kadar çok şey var ki günümüzde... bunun karşılığı da kuru birkaç cümle olmamalı.
üşeniyor musunuz uzun entry girmeye veya okumaya. atalarmızdan birinin kafası biraz başka yönlere çalışırmış ve şöyle bir söz söylemiş:"üşenenin çocuğu olmaz"*
netice itibariyle desteklediğim dernektir. üyesi olup olmamak farketmez.