Hayallerim,
Canli isik lekecikleri,
Karanlikta gözkirpistiran
Atesböcekleridir.
O dikkati çekmeyen,
Sesleri, yolkiyisi hercailerinin
Mirildanir bu gelisigüzel çizgilerde.
Zihnin uykulu karanlik magaralari içinde,
Rüyalar
Günün kervanindan dökülen parçalarla,
Yuvalarini yaparlar.
Bahar, gelecegin meyveleri için degil
Fakat bir anin kaprisi için
Çiçeklerin petallerini saçar.
Nes\'e Kimiltisiz yerin zincirinden kurtulmus
Sayisiz yapraklara dogru
Kosar ve dans eder
Bir gün için havada.
Hiçbir önem tasimayan kelimelerim
Zamanin dalgalari üstünde hafifçe dans edebilirler,
Mana ile agirlastiklari zaman dibe çökerler.
Zihnin derinliklerinde güveler
Ince kanatlarini büyütürler;
Ve veda ederek uçusurlar,
Gün batimi gögünde.
Kelebek aylari degil, fakat an\'lari sayar
ve yeter zamana sahiptir.
Benim düsüncelerim, kivilcimlar gibi, kanatlanmis
Sürprizler üzerinde giderler,
Tek bir gülüs tasiyarak.
Agaç sevgi ile bakar kendi güzel gölgesine
Buna rahmen onu hiçbir vakit kucakliyamaz.
Izin ver, günes isigi gibi, askim seni sarsin
Ve yine de aydinlik özgürlügü versin sana.
Hatirlamani istemek için armaganlarim çok küçüktür;
Ve bunun için
Onlari sen hatirlamalisin.
Çikart, at ismimi armagandan;
Bir yük olacaksa,
Ancak sarkim kalsin.
Nisan, bir çocuk gibi,
Çiçeklerle tozlar üzerine hiyogralifler yaziyor.
Onlari siliyor ve unutuyor.
Hatira, rahibe, hali öldürüyor,
Ve onun kalbini ölü geçmisin türbesine sunuyor.
Mabedin kasvetli heybetinden
Çocuklar tozda oynamak için disari kosuyorlar,
Tanri onlarin oyununu seyre daliyor,
Ve rahibi unutuyor.
Zihnim, düsüncelerinin akisinda
Birdenbire yanan bir isik gibi çalismaya baslar,
Asla tekrarlanmiyan akici notasiyle bir küçük irmak gibi.
Dagda, sessizlik kendi yüksekligini bulmak için
kabarmaktadir,
Gölde, hareket kendi derinligini tahayyül etmek için
hareketsizlesir.
Veda eden gecenin
Sabahin kapali gözlerine kondurdugu öpücük
Safak yildizinda parliyor.
Ey bakire, senin güzelligin bir meyve gibidir,
Henüz olgunlasmamis ve açilmamis bir sirla dopdolu.
Onun anisini yitiren aci
Kus seslerinden uzak,
Fakat yalniz agustosböceginin isliginin duyuldugu ses-
siz karanlik saatler gibidir.
Gerilik onun öldüren bir pençe ile gerçegi elinde güvenle
tutmaya çalisir.
Zayif bir lambayi canlandirmayi arzulayarak uzun gece
bütün yildizlarini isiklandirir.
Hernekadar O
Dünyayi
-Gelini-
Kollarinda tutuyorsa d,
Gök,
Sonsuzluga kadar
Uzaktadir.
Tanri, dostlar arar ve sevgi diler,
Seytan, eserler arar ve itaat ister.
Toprak hizmetine karsilik
Agaci kendisine baglar,
Gök ise hiçbirsey istemez
Ve onu özgür kilar.
Çocuk, tarihin tozu ile aydinlanmis
Yasi bilinmiyen zamanin gizliligi içersinde
Edebi olarak oturmaktadir.
Uzakta olan O, sabahleyin bana geldi,
Isik tarafindan alinip götürüldügünde daha da yakinlasti.
Beyaz ve pembe zakkumlar bulustular
Ve, ayri lehçelerde nes\'e ile eglendiler.
Sessizlik
Kendi kirlerini
Süpürüp yürüyünce
Firtina olur.