ateş böcekleri

entry11 galeri
    1.
  1. Hayallerim,
    Canli isik lekecikleri,
    Karanlikta gözkirpistiran
    Atesböcekleridir.

    O dikkati çekmeyen,
    Sesleri, yolkiyisi hercailerinin
    Mirildanir bu gelisigüzel çizgilerde.

    Zihnin uykulu karanlik magaralari içinde,
    Rüyalar
    Günün kervanindan dökülen parçalarla,
    Yuvalarini yaparlar.

    Bahar, gelecegin meyveleri için degil
    Fakat bir anin kaprisi için
    Çiçeklerin petallerini saçar.

    Nes\'e Kimiltisiz yerin zincirinden kurtulmus
    Sayisiz yapraklara dogru
    Kosar ve dans eder
    Bir gün için havada.

    Hiçbir önem tasimayan kelimelerim
    Zamanin dalgalari üstünde hafifçe dans edebilirler,
    Mana ile agirlastiklari zaman dibe çökerler.

    Zihnin derinliklerinde güveler
    Ince kanatlarini büyütürler;
    Ve veda ederek uçusurlar,
    Gün batimi gögünde.

    Kelebek aylari degil, fakat an\'lari sayar
    ve yeter zamana sahiptir.

    Benim düsüncelerim, kivilcimlar gibi, kanatlanmis
    Sürprizler üzerinde giderler,
    Tek bir gülüs tasiyarak.
    Agaç sevgi ile bakar kendi güzel gölgesine
    Buna rahmen onu hiçbir vakit kucakliyamaz.

    Izin ver, günes isigi gibi, askim seni sarsin
    Ve yine de aydinlik özgürlügü versin sana.

    Renklendirilmis kabarciklardir günler,
    Dipsiz gecenin yüzüne çikan,

    Hatirlamani istemek için armaganlarim çok küçüktür;
    Ve bunun için
    Onlari sen hatirlamalisin.

    Çikart, at ismimi armagandan;
    Bir yük olacaksa,
    Ancak sarkim kalsin.

    Nisan, bir çocuk gibi,
    Çiçeklerle tozlar üzerine hiyogralifler yaziyor.
    Onlari siliyor ve unutuyor.

    Hatira, rahibe, hali öldürüyor,
    Ve onun kalbini ölü geçmisin türbesine sunuyor.

    Mabedin kasvetli heybetinden
    Çocuklar tozda oynamak için disari kosuyorlar,
    Tanri onlarin oyununu seyre daliyor,
    Ve rahibi unutuyor.

    Zihnim, düsüncelerinin akisinda
    Birdenbire yanan bir isik gibi çalismaya baslar,
    Asla tekrarlanmiyan akici notasiyle bir küçük irmak gibi.

    Dagda, sessizlik kendi yüksekligini bulmak için
    kabarmaktadir,
    Gölde, hareket kendi derinligini tahayyül etmek için
    hareketsizlesir.

    Veda eden gecenin
    Sabahin kapali gözlerine kondurdugu öpücük
    Safak yildizinda parliyor.

    Ey bakire, senin güzelligin bir meyve gibidir,
    Henüz olgunlasmamis ve açilmamis bir sirla dopdolu.

    Onun anisini yitiren aci
    Kus seslerinden uzak,
    Fakat yalniz agustosböceginin isliginin duyuldugu ses-
    siz karanlik saatler gibidir.

    Gerilik onun öldüren bir pençe ile gerçegi elinde güvenle
    tutmaya çalisir.
    Zayif bir lambayi canlandirmayi arzulayarak uzun gece
    bütün yildizlarini isiklandirir.

    Hernekadar O
    Dünyayi
    -Gelini-
    Kollarinda tutuyorsa d,
    Gök,
    Sonsuzluga kadar
    Uzaktadir.

    Tanri, dostlar arar ve sevgi diler,
    Seytan, eserler arar ve itaat ister.

    Toprak hizmetine karsilik
    Agaci kendisine baglar,
    Gök ise hiçbirsey istemez
    Ve onu özgür kilar.

    Çocuk, tarihin tozu ile aydinlanmis
    Yasi bilinmiyen zamanin gizliligi içersinde
    Edebi olarak oturmaktadir.

    Uzakta olan O, sabahleyin bana geldi,
    Isik tarafindan alinip götürüldügünde daha da yakinlasti.

    Beyaz ve pembe zakkumlar bulustular
    Ve, ayri lehçelerde nes\'e ile eglendiler.

    Sessizlik
    Kendi kirlerini
    Süpürüp yürüyünce
    Firtina olur.

    *
    0 ...