bizde ne yazık ki padişahlar hep savaşlarla, kılıçlarla, silahlarla anılır. ancak çoğu kişi bilmez ki padişahların çoğu şiirle, müzikle ilgilenmiştir. fatih sultan mehmed'in de divanı vardır ve avni mahlasıyla şiirler yazmıştır. benzetmeleri oldukça etkileyicidir. eğer bizde okul duvarlarına kan revan içinde yatan adamların önünde duran padişah ve sarkık bıyıklı türk hakanları resimleri değil de bunlar anlatılsaydı çok daha birikimli ve şiddete bu kadar meyil edeceğine sanata heves eden insanlar yetişirdi. ortalıkta insanlar "benim atalarım viyana'ya kadar gittiler." diyeceğine "benim atalarım şiir yazdı, ney üfledi." derdi. keşke deselerdi. işte fatih'ten bir şiir:
şem' çün gördi gözüm yaşın derunum ateşin
bezm-i gamda akıdur gözyaşını her dem bana*
*mum gözümdeki yaşı ve içimdeki ateşi gördüğü için dert meclisinde göz yaşlarını durmadan benim için akıtmaktadır.
şair burada mumun alevini göze benzetmiş ve mumun eriyerek akan yağını da göz yaşına benzetmiştir. bütün bunların da mumun onun aşkını görüp ağlaması olarak sunmuştur.