stalin, lenin, mao ve hatta hitler. tüm bu diktatörlerin ortak yanları kollektivist olmaları ve doktrinlerinin temelini sosyalist/komünist prensiplerin belirlemesi. hepsi, "devletin refahı" için milyonları katletmekte sorun görmez. zira hiçbiri için bireyin bir anlamı yoktur, hiçbiri için bireyin tek başına değeri yoktur. ancak bireyler, "yüce" ve "tek" olan ülküde birleştikleri takdirde ve bu ülkü doğrultusunda kendilerini metalaştırdıkları takdirde devlet için değerlidir.
şayet bu "ulvi ülkü" potası içinde kendi benliğini eritmemişsen, farklılığını korumuşsan, boyun eğmemişsen katledilmeye, sürülmeye, buharlaşmaya mahkumsun. stalin de ideolojisi gereği bunu yapmıştır. ve bunu gerek kendisi gerek de sempatizanları normal karşılamıştır.
velhasıl; stalin, hitler'den farkı olmayan eli kanlı bir diktatördür. insanlık onurunu ayaklar altına almış, klasik faşist mottosu olan "insan devlet içindir"i şiarı edinmiştir.
bugün devrimbazların kalkıp da stalin'i melek gibi lanse etmesi, hiçbir katliam yapılmamış gibi göstermesi; hitler'in soykırım yapmadığını söyleyen insanların iddiası kadar gülünç.