kendisini tiyatro üstadı filan zanneden, oysa düzgün türkçe bile konuşmaktan aciz birinin rejisör koltuğunda oturup kasım kasım kasıldığı program. sanırım tiyatro eğitimi de yok. oysa bilmiyor ki burası eğitim ortalaması ilkokul dört olan bir ülke.
eh yani. kendisine buradan bir şeyler biçsin de az kibirlensin birileri. "dünya standartlarında neredesin" diye sorarlar adama, soruyorum.tamam, "bir show programı bu, tiyatro değil" denirse de, yine aynı klasmandaki show programları ile kıyaslanması rica edilebilir aynı kişiden.
insanın kendisini bilmeyeni kadar kötüsü yok ya.
profesyonel olarak tiyatroyla ilgilenmesi gerekmez ama azıcık okuyup yazmış birileri bile "o ne biçim bir şeydir ya" diyorlar. heveskar oyuncu kardeşlerimize bir şey dediğim yok, olamaz da, ama ne zamanki o adam ahkam kesmek için eline mikrofonu alıyor, böyle lawrence olivier ya da orson welles tirplerine giriyor, o zaman bende bi şeyler oluyor. alaylı olmaya bir şey diyemem ama kibirli olmaya derim.*