"beni yaratıp sonra da tapanlar sadece ibadet etmeleriyle ve beni elaleme karşı savunmalarıyla sözde cennetimde yer kapacaklarını düşünmekteler; olsa dükkan sizin! beni sizler varettiniz;cennetinizi de kendiniz inşaa ediniz!...bana inanmayanların duruşlarına da hayran kalmadım değil; bana inanmadığı halde, cehennemime inanmadığı halde, meleklerime inanmadığı halde, kur'an'a inanmadığı halde, sürekli benimle ve sözde zebanilerimle korkutuldukları halde, kimseye hiç bir zararı dokunmadan, aç insan kalmasın diyen, çocuklar ölmesin diyen, herkes eşit haklara sahip olsun diyen, komşusu açken çağırıp rakı-balık ziyafeti çeken, azı da çoğu da paylaşmasını bilen, bana inanıyor diye birilerini yakmayan, kesmeyen, işkence etmeyen, her insanın yaşama hakkını ve özgürlüğünü sonuna kadar savunan, dünyadaki tüm canlıların tek bir organizma olduğunu mistik güçlere bağlamadan görebilen, sorgulayan, merak eden, çözümün inançta değil her boka inanmamakta yattığını bilen ve sonucunda olmadığıma karar verenler...siz allahsızlar! ya olsaydım? ne bok yiyecektiniz?!"
not: yarattığınız tanrı burada sizden ve bizden bahsediyor ve diyor ki; "siz onların görebildiklerine ve görebildiklerine göre yaptıkları tariflere gözlerinizi kapatabildiğiniz gün onların gördüklerini onlar anlatmaya çalışmadan görebilirsiniz...yani siz ve onlar diye bir bok yoktur; her canlının birbirine ihtiyacı vardır; biri yok olursa ( ki bir çok canlı türü yokolmuştur) hepiniz sakat kalmışsınız demektir..." burada, yarattığınız allahın düşüncelerini siz kuuullarına aktarmakla görevlendirdim kendimi; bu beni peygamber yapar mı? yapmaz!
dip not: yazar burada "siz ve biz" derken siz ve bizden sözetmektedir; siz ve biz yerlerine çivilenmiş değildir; buna reel hayatta "empati" denir; siz biz de olabilirsiniz; biz siz de...
en dip not: sevişmek dururken burada entry kasmak günahtır!