bu kadar sığ, boş ve yoz olmaya gerek duymamalıdır atası ve ataları tarafından özgür nefes alması, özgürce düşünmesi sağlanmış bir türk evladı.
tarih sadece savaş meydanlarından ibaret değildir.
tarih, sosyo kültürel bir gerçekliktir aynı zamanda.
tarihi doğru anlamak, doğru okumak için tek pencereden değil, açılabilecek tüm pencerelerden bakmak gerekir.
birinci dünya savaşı emperyalist yayılmanın kontrolünü yitirmiş avrupa devletlerinin kendi halklarını dahi kahramanlık masalları ile kandırarak, cepheye başlarına çiçekli taçlar takarak uğurladığı ilk modern savaştır.
savaş masa başında planlandığı gibi gitmemiş ve boyun eğmesine alıştıkları doğu dünyasında hasta adam olarak niteledikleri osmanlı devleti, özgürlüğü ve milletinin geleceği söz konusu olduğunda mezarından doğrulmasını bilen bir milletin omuzlarında dirilmiş, devleşmiş ve her cephede düşmanlarına yenilgiyi tattırmasını bilmiştir.
savaşın her cephesinde ilk defa inanılmaz bir kıyım yaşanmış ve evlerine dönemeyen insanların sayısı milyonları aştıkça her ülkede savaş karşıtı cepheler oluşmaya başlamıştır.
çanakkalede ve güney cephesinde ingilizlere büyük kayıplar verdiren ve her defasında mutlak gördükleri galibiyetlerini kursaklarına dizmesini bilen türk askeri kabiliyeti karşısında ingiliz kamuoyunda hükümetin gittikçe yaş sınırı aşşağılara çekilen askere alımlarına adeta bir isyan başlamıştır.
kurtuluş savaşına gelindiğinde, avrupada inanılmaz can kayıpları veren fransa, kuzey afrikada adeta katledilen italya ve sömürgelerine rağmen girdiği her cephede inanılmaz can kayıpları veren ve mali olarak neredeyse bitmek üzere olan ingiltere, yunanistana bel bağlamak zorunda kalmışlardır.
yunan ordusunu askeri dehası ile dize getiren atatürk, siyasi dehası ile de ingilizlerin işgal blöfüne rest çekmesini bilmiş ve türkiyeyi başı dik ve gururlu bir şekilde lozan a taşımıştır.
atatürk kanıyla, canıyla, dehasıyla, yüreğiyle, varıyla, yokuyla bu milletin en değerli evladıdır.
atattürk vardır ve hep varolacaktır.
çünkü atam bize yeniden varolma şansı tanıyan güneşimizdir.
o güneşki hem toprağımızı, hem zihinlerimizi hem de akıllarımızı aydınlatmıştır.
yüzyıllar boyunca itina ile ve el birliğiyle yatağa mahkum edilmiş, yokoluşa sürüklenen ve leşi parçalanmak istenen bir milletten, tam manası ile insanlık tarihinin prometheus milletini yaratmıştır.
varoluş gerçeğini yiyip tüketen kapitalist kartalın her kanatlaşında kendi küllerinden tekrar doğmasını bilmiştir.
bizi o kartalın önünde diz çökmekten kurtaran, o kartalın mezesi olmaktan kurtaran türk oğlu türk atamdan başkası değildir.
onun gerçek zaferi, küllerine rağmen varlığına inatla iman etmesini öğrenmiş türk milletidir.
bu öylesine büyük bir zaferdir ki inatla saldıran; ekonomiyle, iktisatla, teknolojiyle, sosyo kültürel yozlaşmayla bizi dize getirmeye çalışan vazgeçmek nedir bilmez düşmanlarımıza karşı yenilmek nedir bilmez şekilde dimdik ve inançlı durmamızı sağlamaktadır.
içimizde geçmişini unutan, geçmişine burun kıvıran, geçmişine söven, geçmişine inanmayanlar yok mudur?
elbette ki vardır ve olacaktır.
atam bu gerçeği de önceden görmüş ve gençliğe hitabında bu gerçeği de geleceğin mimarlarına haykırmıştır.