babam,
beni bıraktığın gibi değilim. ne doğru, ne yanlış hiçbir şekilde mantıklı kararlar veremiyorum. her zaman kendimi mi kandırdım acaba? aptalca şeylere kapılıyorum. çıkış yolum yok. çünkü sen yoksun. sakın kızma bana 4 aydır mezarına gelmiyorum diye. seni orada düşünmek, o toprağın altında olduğunu düşünmek, kafayı yemem, çıldırmamın başlangıçları oluyor. içim parça parça. her duygum savaşta. ağlayacak, içimi boşaltacak duygum bile kalmadı. hissizleşiyorum. ben kaybediyorum. her gece alnımdan öpüp 'melek kızım' derken her şey ne kadar güzel idi. güvenirdim kendime, hayata. çünkü o öpücük varya kahramanımın her zaman yanımda olacağını hatırlatırdı. şimdi? şimdi hiçliğe doğru gidiyorum. kendime kızışım, korkularım, umutsuzluğum, karamsarlıklarım sensizliğin dışa vurumu. küçükken ölmenden korkup geceleri yanıma çağırırdım. sabahlara kadar ellerimi bırakmazdın. ağlardım. sabah uyandığım da yanımda görünce inanmazdım öleceğine, çok uzak bir ihtimal gibi gelirdi. içime dolan huzuru, mutluluğu, güveni arıyorum baba'm. senden başka kimde bulabilirim? hiç kimse de. ben iyi değilim. senden başka kimsenin sözleri iyi gelmez bana. sadece geliyormuş gibi olur. konuşamıyorum. yapamıyorum. hiç bir derdimi umursamayacak kadar kendi içimde kayboldum. hepsi çözümsüz gözüküyor çünkü. düşüncelerime, kendime bakıyorum bomboş. davranışlarım, sözlerim, bakışlarım gibi...
kollarının arasına alıp havada uçurduğun da hissettiğim tek şey mutluluktu.
gelsene baba, yine hissedeceğim tek şey mutluluk olsun. sıcacık ellerin olsun. sen ol.
ne yapayım baba'm şimdi? sen söyle. "melek kızın" olmaya devam etmeye mi çalışayım yoksa böyle mi devam edeyim? cevabını biliyorum ama ben böyle davranmaya devam edeceğim. ilk defa seni dinlemeyeceğim. çünkü sen yoksan "melek kızın" olmanın da bir anlamı yok.
hastalığını öğrendiğin de bir deftere yazmaya başlamıştın ya. hiç okutmazdın. ilk sayfasına "zulmün önünde dimdik tut onurunu, sevginin önünde eğil kızım." yazmışsın ataol behramoğlu'ndan alıp. hah işte ben onu denemeye çalışıyorum. senden kalan tek somut cümlem o çünkü.