matematiğin çöktüğü an

entry501 galeri
    389.
  1. maddesel algı çerçevesinde somut veriler elde etmeye çalıştığınız matematiğin soyut tarafıdır ki aslında tanrı yı reddederken kullandığınız argümanları kullanarak beyni yakar ve algıda seçicilik çerçevesinde matematiğin çöktüğünü düşünürsünüz. tıpkı tanrıyı reddettiğiniz gibi.
    insan iki kere iki dört ederi algılarken kullandığı elma armut argümanını sonsuz kere sonsuz üzerinde kullanamaz.
    basit algılara koşullanmış, soyut teoremleri ve formüle sistemleri reddeden bir canlıya parantez dışına çıkarma sıralamasını, tanjantı, kotanjantı açıklayamazsınız.
    o dokunmak ister, tatmak ister, görmek ister, hissetmek ister.
    bu bağlamda baktığımızda * lere y lere gelmeden matematik zaten çökmüş vaziyettedir.
    eğer soyut algılar ve göreli kavramları kabullenme güdüsüne sahipseniz matematiği çökertmenin hiçbir yolu yoktur.
    ne yapar eder her işlemi formülüne uyduracak bir işlem usülü bulursunuz.
    amaç önemli; matematiğin neyi ne kadar doğru yanıtladığı değil.
    matematikten 1,2,3 ve sonsuz algılayan insan toplulukları varken ve hayatlarını gayet mutlu bir şekilde yaşarken, bu insanlara sayıların ve formüllerin mutlak dünyasından bahsetmek başlı başına bir saçmalıktır.
    soyut mantığa ya ihtiyacınız vardır ya da yoktur.
    olay bu kadar basit.
    ayrıca soyut mantığınız ya sizi dünyaya çakılı hale getiren nedense.
    ileri matematik formülleriyle formüle etmeye çalıştığınız evrenin sadece bir sisteminin içine sizi hapseden matematik algınızda yaptığınız yanlış seçimlerse.
    bakış açısını değiştirerek, kendimizi zincirlediğimiz yerden kurtulmamız mümkünse.
    bunlar her zaman cevapsız kalacak sorulardır.
    modern bilimin reddettiği madde dışı evren bugün aynı modern bilimin duayenleri tarafından bas bas bağırılmıyor mu?
    anti madde ve kara madde, madde algılarımızı tersyüz etmedi mi?
    kaldı ki partiküllerin evreninde keşfedilen bu madde karşıtı maddeler! hakkında hiçbirşey bilmiyoruz.
    insanoğlu varolduğu günden bugüne kadar bir hayalin mi yoksa salt gerçeğin mi parçası olduğunu dahi çözememiştir.
    halüsünasyonvari varlığımızı hapseden sanal bir alemin nizamını belki de olmayan idrakimizle mi mutlak kılacağız.
    inandığımız her şeyin hayalden ibaret olma ihtimali her zaman mevcudiyetini muhafaza ederken her şey su götürür vaziyettedir.
    hiçbir zaman gerçek olmamış birşey zaten çökemez.
    çöken sadece algımızdır.
    çöken her zaman biz ve algılarımız olacak.
    mutlak her zaman format değiştirerek varlığını muhafaza edecek.
    0 ...