arthur schopenhauer

entry393 galeri
    103.
  1. 'Ben kalabalıklar için yazmadım. Çalışmalarımı, zamanın seyrinde nadir rastlanan istisnalar olarak ortaya çıkacak düşünen bireylere miras bırakıyorum. Onlar da benim gibi ya da gemisi batıp ıssız bir adaya çıkan ve kendisinden önce aynı sıkıntıları yaşayan birinin izlerinin, ağaçlardaki bütün papağanlardan ve maymunlardan daha fazla teselli sunduğu bir denizci gibi hissedeceklerdir.'
    Schopenhauer

    Schopenhauer'ın Goethe ve Shakespeare'den yaptığı özenle seçilmiş alıntılar, bahsedilen güçlü ve iradeli insanı öngörür, yani teslim olmayan insanı. Burada onun felsefesinin bir diğer baskın yönünü daha keşfedebiliriz, Yazgı ve Onun Karşısında Takınılan Tavır; Schopenhauer felsefesinin mihenk taşlarından biri olarak bu konu, yazgısını kabullenen insan ile bu yazgıyı en az acıyla yaşamaya çalışan mücadeleci insanın farkını en iyi şekilde açıklamaya yeter de artar bile.
    Hayatı çekip çevirme bağlamında mutluluğu yakalamanın felsefesini yapan Schopenhauer, eserlerinde sürekli bu mesele üstünde durmuş ve bu mutluluğun hangi içgüdülerle sağlanabilineceğini sürekli vurgulamıştır. Schopenhauer'a göre bu içgüdüler hayatı yeniden anlamlandıracak ve bu anlamlandırma süreci mutlulukla sonlanacaktır.
    Böylece hayatı bir yerde pragmatize eden Schopenhauer, hayatın üstesinden gelme ve (bireysel) mutlu olma öğretisini, tüm seçkinliğiyle güruha değil, farklı yaratılmış insanlara armağan ediyordu. Çünkü ona göre farklı yaratılanlar farklı acılarla boğuşmaktaydı, bu yüzden var oluş eksenindeki kurtuluşu sadece bu insanların hak ettiğine inanıyordu.
    Peki, kimdi bu insanlar? Schopenhauer'a göre bu insanlar neden farklıydı ve neden biricik kurtuluşla müjdelendiler? Schopenhauer bu insanları sanat, şiir, edebiyat veya tiyatroyla uğraşan yaratıcı ruhlar olarak niteliyordu. Kısaca özgür iradeleriyle yaratan ve düşünen ruhlar; O tam bir sanat ve sanatçı âşığıydı.
    Schopenhauer eserleri, edebi üslubun ve felsefi ciddiyetin estetik buluşmasının bir gösteri alanıdır. Bu özellikleriyle bir edebiyatçı, şair hepsinden öte sanatçı bir dehaya sahip; kurtuluşu bu uğraşlarda arayan bir filozoftu.
    Bu konuda şunları söyler;Sanat eseri bize gerçekten hayatı ve şeyleri hakikatte nasılsa öyle (gerçekte olduklarıyla haliyle) göstermeye çalışır, fakat hayat ve hayattaki şeyler nesnelle öznel olumsuzluklarının sisi nedeniyle herkes tarafından doğrudan kavranılamaz. Sanat bu sisi dağıtır.
    Sonuç olarak; Schopenhauer felsefesi, nesneler dünyasına dalan bir ruhun evrendeki oluşları seyrederken karşılaştığı
    karamsarlığı ve yaşadığı acıyı en aza indirgemeyi amaçlayan bir misyona sahipti. Bu yüzden ölümcül ve ayartıcı bir üslubu vardı ve beraberinde getirdiği estetik kurtuluş da onun felsefesinin en cazibeli tarafıydı.
    Alıntı: felsefe hayat(Schopenhauer felsefesi)
    0 ...