"...ben lozan oteli'ndeyim. hayır garpalas'tayım. on birinci sartre'ı okurken limonlu bir coca-cola ve barutu çok dumanlı bir yalnızlık patlatıyorum. seni o otelden, beni bundan kovuyorlar. ben ona gidiyorum, sen aynı anda buna geliyorsun. ölmek işten değil. delirmek. sırtısıra oteller. yağmur geceleri akan, kar geceleri üşüyen. serseri ve kurdlar yatağı. oteller, oteller, oteller. birinden ötekine, ötekinden berikine yayından kurtulmuş öfkeli bir mekik hızıyla dolaştığım. hanginizden ömer haybo'ya, yani kendime, telefon edebilirim? söyleyin bana, hanginizden".