sürekli bir gaz odasını toplayacağına kendi kendine söz veren, sonrasında bunun asla olmadığını idrak edip kendi yakasını bırakmış insan modelidir. bu tip kişiler sıklıkla anneleriyle de bu konuda sorun yaşarlar ve 'kızım/oğlum odanı topla' veya 'kızım/oğlum kaybolacaksın bu odanın içinde' 'sen ilerde evlenince ne yapacaksın çok merak ediyorum, çöp ev olur senin evin' şeklinde nidaları mütemadiyen dinlerler. ev halkınında konuşmaktan bıktığı noktada * gerçek mutlu hayat başlamıştır. kimse karışmaz ve herkes alışmıştır kişinin dağınıklığına. hem aradığını bulabildikten sonra neden olmasındır. kıyafetlerin yeri kime göre dolaptır? belki de o kişi kıyafetlerini yere 'yerleştirmek' istemektedir, olamaz mıdır?
bunlar bir takım felsefeleri benimsemişlerdir muhtemelen, şöyle ki;
1)üstünden çıkarırken fırlattığın noktayı üstünden bir kaç gün geçtikten sonra hatırlayabiliyorsan toplayama lüzüm yoktur.
2)gece de aynı yatağa girecek ve dağıtacaksan toplamaya lüzüm yoktur.
3)bir kere giydiğin çorabı yıkanana kadar ikinci kez giymeyeceksen toplamaya lüzüm yoktur.
4)arkanı toplayan biri varsa toplamaya lüzüm yoktur.
5)kimse görmüyorsa toplamaya lüzüm yoktur.
6)dağınıkken de mutlu olabiliyorsan ve seni rahatsız etmiyorsa, odanında kapısı kapanıp ailende bunu görmeyecekse toplamaya lüzüm yoktur.