orta doğu teknik üniversitesi

entry1335 galeri
    106.
  1. amerikalıların yaptığı binaların çoğu hala ayakta durmaktadır. merkez bölgesindeki yurtlar da o zamanlardan kalmadır. yine de 1 metrekarelik bir alana klozet sığdırıp tuvalet yapmak amerikalıların tuvalet kavramlarını yeterince açıklıyor sanırım.**

    okul açıldığında her yer cıvıl cıvıl, şenlik alanı gibi olur. kütüphane bomboştur. insanlar gezer, güler eğlenir. çimenlerde elinde gitarla akdeniz sahilleri havasıyla şarkı söyleyen gençler olur.* zaman geçtikçe bu kalabalık azalır final döneminde kütüphane dolar, hatta yetmez insanlar anfilerde ders çalışmaya başlar. hayat durur. çalışılır. sadece çalışılır.

    türkiyedeki kanımca en ağır bölüm de bu okulda bulumaktadır. (bkz: odtü mimarlık fakültesi) öğrencileri zorlamaktan çok, psikolojilerini bozmaya yönelik eylemler içindedir bu fakülte. 5 hafta boyunca uğraştığınız bir projeyi jürilere gösterdiğiniz zaman "kızım sen benimle dalga mı geçiyorsun? çok komik bu!" diyecek kadar küstah hocalara sahiptir. bozulan psikolojiler önce gözlerde morarmaya, beyinlerde sulanmaya, kişinin kendisini sorgulamasına ve aramızdan ayrılmasına yol açar. şu ana kadar 6 mimarlık öğrencisi hayat denilen güzel olan, ancak odtüde onlar için zindanda yaşamaya benzeyen oyundan ayrılmıştır.

    anlamsızlaşan bakışların egemen olduğu*, çimenlerde yürümenin yolda yürümekten daha makbule geçtiği bir üniversite. dünyadan kendini ayrı tutan, soyutlayan insanların üniversitesi. ve herşeye rağmen sevdiğim ve şu anda gelmekten pişman olmadığım üniversitem.

    sırf sabahşarı erkenden fizik kantinine gidip de bir bardak kahve içmek ve bir sigara tüttürmek için girilinebilecek okul.**
    3 ...