--spoiler--
takıntısı had safhada olan bir anne clementine, üçüzlerin annesi... tehlikelerden korunmaları için onları evin bahçesinden dışarı çıkarmıyor, adeta bir kafeste büyütüyor. jaquemort her ne kadar buna karşı çıksa da derinden bir saygı duyuyor ona. ve psikanaliz yapmak için geldiği bu köyde ilginç olaylarla karşılaşıyor(katırın çarmıha gerilmesi gibi)
En etkileyici karakter ise şüphesiz La gloire'dir. köydeki en utanç duyması gereken kişi bu göreve atanıyor. bir kayıkla köyün yerlilerinin attığı çöpleri, leşleri denize girip ağız yordamıyla çıkarıyor. Bütün bunlar karşılığında köylüden altın alıyor, fakat bu altını harcayamıyor. Çünkü kimse ona bir şey satmıyor. Altından tas yapıyor, yatak yapıyor; evindeki tüm malzemeler altındandır hatta. Köylülerden birisi utanç verici bir iş yaptığında La Gloire'e altın veriyor ve utancını gideriyor. Bu utanç kendisine devredilmiş oluyor yani.
Ayrıca üçüz kardeşlerin arasındaki diyaloglar da çok etkileyici ve doğal bir şekilde gösterilmiş. Boris Vian dili gerçekten çok güzel kullanmış, takdir edilesi.
--spoiler--