20 şubat 2011 beşiktaş fenerbahçe maçı

entry664 galeri
    608.
  1. öncelikle bir beşiktaşlı olarak muhteşem geçen karşılaşmadır..

    karşılaşmayı koyu fenerbahçeli kız arkadaşimla, odamda baş başa ve formalarımızla izliyorduk.. hatta uzanıyorduk tv karşısında ve ben arkasında uzandığım için ilk defa ve de üzerinde formalarımız olduğu için bu durumdan çok rahatsız oldu.. ikimiz de takımımızı çok seviyorduk ve maç yayınını 17:00 dan itibaren izlemeye koyulduk.

    mutlu mesut bir rekabet havasında idik açıkçası..

    ve nefesler tutuldu başlama düdüğü ile santra vuruşu yapıldı.. ilk 20 dakika bildiğiniz korkudan kızarmıştım. dia sağ kanadı felç etmişti. ekremi ve toroman ı çalımları ile ekarte edip oyundan düşürüyordu. (ki bence dia nın son vuruşları yerinde olsa. fenerbahçe de görmemiz imkansız.) ve hemen 4. dakika da gol geldi. buz kesmiştim. ama mutluydum. çünkü umutluydum beşiktaş ımdan.. maçın daha henüz başı idi..

    ama dediğim gibi 20 dakikalık süre zarfı içerisinde dia ile ekrem ne zaman karşı karşıya gelse yüreğim ağzıma geliyordu. gol yiyebilirdik ama olası bir kırmızı kart her şeyi, bütün dengeleri bozabilirdi. ve 20. dakikadan sonra keyiflenmiştim. sağdan soldan ataklar geliştiriyorduk. quaresma ve simao bir santos ile, bir gökhan gönülle karşı karşıya kalıyordu.. bu süper ikili sürekli kanat değiştirip defans hattını sindirmişti.

    sürekli soyunma odasına 1-1 gitmek zorundayız diyordum. olası bir 0/1 lik ilk yarı da bütün dengeleri bozabilirdi. bol bol kontra atak yiyip zaten problemli defans hattımız alex, dia ve niang tarafından kevgire dönebilirdi ki santos bile çok kolay bindirebiliyordu sol taraftan. ve beklenen oldu. sağlak ekrem sağ kanatta şık bir çalımla kademedeki son adamı oyundan düşürerek top u sol una aldı ve jenerikklik tabir edilen bir eda ile topu iki kale direğinin olduğu yere isabetledi.

    öyle bir bağirdim ki evlere şenlik.. ve kendine son derece güvenen kız arkadaşımın beyaz teninde korkunun vermiş olduğu bir kırmızılık ve endişe vardi. gözlerinden ayan beyan hissedebiliyordum tattığı duyguları.. yani bütün fenerbahçelilerin tattığı duygular diyelim burada.. ve maçın başından beridir izlediğim bir ikili vardı. gerek beşiktaş ın, gerek fenerbahçe nin kullandığı köşe vuruşlarında takımların kilit oyuncularından ferrari ve lugano ceza sahası içine girip birbirleri ile sevişircesine psikolojik olarak oynuyorlardı. ve hali ile ilk münakaşadan itibaren gözlerim onları takip ediyordu.

    ve ikinci yarı başladı. beşiktaş ım mükemmeldi fenerbahçeyi kanat organizasyonları ile sindirmişti.. ve 2. gol geldi. tekrar inlettim bütün mahalleyi.. ardından almeida nın kaçan golü. (almeida bence mükemmel bir forvettir. bobo ile kıyaslama yapan işgüzar renkdaşlarımı youtube de almeida ve bobo videoları izleyerek kıyaslama yapmalarını istiyorum bakalım bakalım hangileri daha zor pozisyonlarda, daha zor goller kaydetmişler. almeida nın tek problemi zamandır ve 2-3 maç sonra her şey rayına oturacaktır.) almeida gol ü kaydetseydi zaten ne kırmızı kart olacaktı ne de başka bir problem. puan isteyen fenerbahçe sürekli bastıracak ve doğal olarak quaresma simao almeida ismail ekrem delik deşik edecekti fener savunmasını..

    dakikalar geçtikçe kız arkadaşımın yüzünde endişe bende ise keyif ve zevk artıyordu. derken başrollerden ferrari yine bir köşe vuruşu sırasında adamı lugano yu indirdi ve çekirge 2. kez atlayamadı. malum sonla oyundan atıldı ferrari. bu noktada ona ve lugano ya hain ve çirkef yakıştırmalarını yapamıyorum. bu bir futbol oyunudur ve fizik ve fiziki teknik kadar beyin ve zeka da önemlidir. ferrari hain ise lugano fenerbahçe deki galibiyetin baş mimarıdır. ferrari eminim ki sadece hırsına yenildi. iki futbolcu arasında ego savaşı döndü ve kazanan lugano oldu. ferrari nin yerinde içimizden birisi olsa idi eminim ki o da aynısını yapar, biraz daha zeki ise lugano yu attırabilirdi.

    fenerbahçe penaltı kazandı ve yedeksiz bir stoper atıldı. durum 2-2 olmuştu ve bu sefer kız arkadaşımın suratındaki ifade ve suratımdaki ifadeler yer değiştirmişti. sıkıntılarımızı paylaşıyorduk birbirimizle.. schuster hoca necip i stoper e çekti ve 3-4 dakika sonra yerine malesef aurelio girdi. bu saatten sonra dünyam karardı.. goller ardı ardına geliyordu. odaya sözde beşiktaşlı babam maça bakmak için girdikçe gol yiyorduk. babam olmasaydı siktir git ulan diye bağıracaktım olanca gücümle. bazıları faturayı almeida ya bazıları ferrari ye bazıları schuster e kesedursun ben babama kestim faturayı *

    özetle mükemmel bir maç oldu benim açımdan. evet yenildik ama ben hala takımımı deliler gibi seviyorum. hala almeida yı deliler gibi seviyorum. hala ferrari bence türkiye nin en iyi 3-4 stoperinden birisidir.

    fenerbahçe yi ve fenerbahçeli insanları tebrik ediyorum. umarım şampiyon olurlar.

    beşiktaş a gelince. olsa da dertler sikime kadar, beşiktaşlıyız ölene kadar..

    her maç böyle oynayalım her maç kaybedelim. ben oturduğumda futbol izliyorum. ben oturduğumda yanımdakiler çekiniyorlar tırsıyorlar. fenerbahçeli arkadaşlarım, durum 10/0 da olsa bile bu takımdan korkulur diyorlar. ama olur ya ne zaman beşiktaş schuster i gönderir işte ben o zaman artık beşiktaş tan soğur, takımımı bu denli bağırıma basamam..
    0 ...