abd'de eylem gösteren ve yahudi bir aile olan rothschildlar'ın finanse ettikleri seçimle başa gelmiş olan**almandiktatörü.
yöntemleri ve kaynakları son derece tartışmalıdır. tek istediği kırım'dır. bunu isteme nedeni de diğer avrupa devletlerinden farklı olarak birliğini geç tamamladığı için sömürgesiz kalan almanya'dır. yani adamın istediği öyle ahım şahım bir şey değil, yalnızca diğer emperyalistler gibi sömürge sahibi olmak.
o günün koşullarında özellikle ingiltere bu isteği makûl kabûl etmiştir. zaten ikinci dünya savaşı'nı da başlatan alman saldırganlığı değil ingiliz yavşaklığıdır. önce almanlar'a "haklısınız" diye diye gaz ver sonra "polonya'ya saldırırsanız kavga çıkarırız" de. ingilizler'in bu yaptıkları hitler'i cesaretlendirmiştir.
gelin gelelim, o günlerde polonya her şeyi birinci dünya savaşı'ndaki gibi sanmaktadır. özellikle savaş teknolojisindeki gelişmeleri umursamamakta ve birinci dünya savaşı'nda almanlar'ı fena çarpan atlı birliklerine güvenmektedir. atlı ile tank çarpışınca neler olacağını önce alman sonra rus işgâli ile acı acı öğrendiler.
abd durumdan memnun. bir yanda illuminati ile almanlar'a diğer yandan ticaret ile ingilizler'e kayıyorlar. belirtmeden geçmeyeyim charlie chaplin 1940'da çektiği the great dictator filmi yüzünden ağır eleştirilere hatta dışlamalara maruz kalmıştır. zaten abd'nin savaşa girmesine neden olan iki olay var:
1- pearl harbor'a japonlar'ın baskını.
2- *ingiltere-abd arasında mekik dokuyan ve abd'ye büyük paralar kazandıran ticaret gemilerine almanlar'ın saldırıları.
sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği kıta avrupası'nın en güçlüsüydü. zaten hitler de bunu bildiği için başlarda iyi geçindi ama niyeti hep rusya'yı dağıtmaktı. bunun için türkler'den kurulu özel tümenler bile kurdu. ancak italyanlar'ın yunanistan'daki akıllara zarar yenilgileri nedeniyle rus cephesini açmakta gecikti. sonuçta napoleon bonaparte'ın kendisinden yaklaşık 1,5 yüzyıl önce tattıklarını tatmıştır.
japonlar'ın durumu ise çok daha karmaşık. asya'daki tüm devletlerden önce batılılaşma serüvenine başladıkları ve bu sayede sömürgelikten kurtulmuşlardır. bunun ardından 1. dünya savaşı'ndan önce emperyalizm kervanına katılmışlar; kore ve mançurya'yı defalarca işgâl etmişlerdir. ama bununla yetinmeyip çin'in içlerine girmeye kalktıkça dağılmışlardır. panasyacılık da lafta kalmıştır. o dönemde japonya'nın hızla büyüdüğünü gören ve büyük okyanus'taki egemenliğini kaptırmak istemeyen abd ve çin'den gelen ticarete mahkûm olan ve korumak için de donanmasına güvenen ingiltere tarafından kendi donanmalarının 3/5'i kadar bir donanmaya sahip olabileceği gibi antlaşmalara zorunda bırakılmıştır. japonya, ikinci dünya savaşı'nda da ilk iş mançurya'yı işgâl etmiştir. ancak sonrasında yapılan stratejik hatalar nedeniyle burnunun dibindeki okinawa'yı bile abd'ye bırakmak zorunda kalmıştır.
falan filan işte sözlük... tarihle ilgili özet bilgiler verdiğimiz bir diğer girimizin de burada sonuna geldik. özetleyecek olursak:
hitler ne albız ne tanrıdır. o da pek çokları gibi dünyayı paralarıyla yönetenlerin büyük oyunlarının bir parçası olmuştur. haaa, bir de unutmadan; bugün çok saygı gören isviçre bankaları'nın bu kadar büyümelerinin nedeni nazi altınları olarak gösterilir.