azınlıklar açısından sakıncalarını anlatırsak bence vazgeçmeleri daha akıllıcadır. Türkiye'nin büyük sanayi ve turizm kentlerine artık akın edemeyecekler; pasaport, vize gibi işlemlerle uğraşacaklar ve kanaatimce kendilerine vize verilmeyecektir. Hammadde eksikliğinden dolayı ilk etapta kendi sanayilerini oluşturamayacak, dolayısıyla ekonomik açıdan yine bağımlı hale geleceklerdir. Yeni kurulan orduları bölgesel güçlere bağlanmak zorunda kalacaktır. Siyasi gelenekleri olmadığından kendi kurucu ideolojileri içinde bölünme yaşayacaklardır. Petrol bulunan bölgelerde petrolü çıkarıp işleyecek teknolojiye ulaşamadıkları için petrolü uluslararası petrol şirketleriyle yaptıkları anlaşmalara bağlı kalarak kullanabileceklerdir. Bugün olduğu gibi az vergi verip, devlet kaynaklarından çok destek almaları söz konusu olmayacaktır.
Bunlara rağmen "hele bi olsun, çaresine bakarız" denilmesi yanlıştır. Her türlü bölünmede bağımsız olamayacakları maalesef ki açıktır. Yaşama, seyahat etme, çalışma, sağlık, sosyal güvence gibi kişiye özel haklarını kullanabilecekleri en iyi durum, eski günlerdeki gibi kardeşlik bilinciyle (gerçi yılmaz erdoğan: "hep kardeş olacak değiliz ya, yaşasın halkların sevgililiği" demiştir) yaşadığımız günlerdir.
