insan sorgulamayı bilen organizmalar bütünüdür. ilk ortaya çıktığında insan için, kendi yapabildiklerinin dışındaki şeyler olağanüstüdür. Bunun içindir ki, kendilerini besleyen barınak sağlayan ormanlar, beslenmelerini sağlayan hayvanlar ve bitkiler, susuzluklarını gideren göller, nehirler, yağmur kutsaldır. Buna tapınmışlardır. Sonrasında ise bundan daha büyük bir güç olmalı mutlaka demişlerdir. Çünkü ateşi bilmeyen ilkel toplumlar yaşam alanlarını, yiyeceklerini yakarak yok eden yıldırım ve şimşeklere olağan üstü gözüyle bakmıştır. Çünkü ateş insanoğlunun yapabileceği bir şey değildir. O insanlara ceza olarak yaşamlarını, ormanlarını, ormanların içindeki avlarını yok eden, kimi zaman insanı hedef alan öldüren bir olgudur. Neden insanları cezalandırmaktadır? Mutlaka yaptıkları kötü şeylere ceza olmalıdır. Bu sebepten ateşe, yıldırımlara, şimşeklere tapınmışlardır. Ama ondan da büyük bir gök vardır. Geceleri ay, yıldızlar onlara yol göstermiş, gündüzleri güneş onları ısıtmış, yaşamlarını sağlayan yiyeceklerini büyütmüştür. Bu sebepten, gökyüzüne, aya, yıldızlara güneşe tapınmışlardır. Bunlar hakkında efsaneler mitler oluşturmuşlar, onları o anda yaşamlarını etkileyen ne varsa onunla birleştirmişlerdir. Ama daha sonraları gök yüzünün de hareket halinde olduğunu anlamışlardır. Yıldızların yerleri değişmekte, bir gün var olan yıldız öteki gün yok olmaktadır. Demek ki onları da hareket ettirebilecek kuvvette bir güç olmalıdır. Aynı zamanda insan bir et parçasının hareket edemediğini görmüştür. Nasıl olur da et parçalarının birleşiminden oluşan organizmalar, hayvanlar insanlar hareket edebilmektedir. Veya neden öldükleri zaman hareket edememektedirler. Bunu sağlayan bir güç olmalıdır ki, vücudu terk ettiğinde vücut çürümektedir. Ruh mutlaka olmalıdır. Her şeyin bir ruhu olmalıdır ki, düzeni sağlayabilmelidir. Ve insana hareket sağlayan ruh mutlaka dış dünyada da bulunmalıdır. Yoksa rüzgar, güneş, gökyüzü, ay, yıldızlar veya uzay nasıl hareket edebilsin. Bunun adına ilah denmiştir. ilah!!!
Din sorgulamayı bilen insanın, sorgulayarak varolduğunu düşündüğü, "biz buna tapınmalıyız yoksa bu gazabıyla bizi depremler, fırtınalar, yangınlar, seller aracılığıyla cezalandıracak" diye tapındığı ama daha sonra buna tapınmazsak günah işleriz ve yine bizi gazaba sürükler diyerek sorgulamayı kestiği şeylerdir. Buna tapınmazsak eğer bize ölümümüzden sonra sağlayacağı cennet gibi şeyin yanında cezalandırmak için var ettiği cehennem de vardır mutlaka. Ve kötü ruhlar vardır. Şeytanlar, iblisler, cinler.
Aslında insan hala ilkeldir. Düşünsenize, hala inandıkları ilahi ruhu farklı tanımladıkları için birbirlerini öldürmekte, birbirlerinin ruhlarını almaktadırlar.