şabanın bir filmi vardır hani;
zengin ve sinir hastası bir adam tarafından dayak yemeği, karşılık vermek kaydı ile kabul eder.
işte bu filmi film diye seyredenler, şaban ın dayak yemesinden zevk alanlar, ne anlatmaya çalıştığını anlamayanlar, kurar bu cümleyi.
bu memlekette dayak pahasına, açlık pahasına, insanlık dışı yaşam koşulları pahasına, hatta ölüm pahasına(paralı askerlik) çok iş vardır, onlara göre.
ama bu işleri yapmayı göze alabilecek babayiğit yoktur.
aslında, onların babayiğit dedikleri, katıksız köle, düşünmeyen, yaşamayan, karın tokluğuna yaşayıp ölmesi gereken, gerektiğinde öldürmesi, gerektiğinde pimini çekip ölmesi gereken bir garip mahlukattır.
kendini insan olarak niteleyen milyonların bu mahlukatla özdeşleşmek istememeleri garip gelir bu zevata.