olum haberi damdaki deli'ninki gibi insani inanmakta zorlamistir.
ofis arkadasimla haberi aldigimizdan beri, her aklimiza gelisinde tuylerimiz diken diken oluyor. defne'den 3 ay kucuk bir oglu var. her sabah odaya geldiginde bugun soyle yapti, aksam boyle yapti diye kuzuyu anlatir. gun ici arar kuzunun ne halde oldugunu kontrol eder defalarca. cogu zaman hoparloru acar birlikte dinleriz kuzunun konusmasini. sabahlari anneanne ya da babaanne ile camdan bakarmis beyfendi, annesi ve babasi apartmandan cikinca cama donup el salarlarmis. yogun oldugumuz gunlerden birinde arkadasim cani yanmis gibi bagirip telefona sarilmisti. apartmandan alelacele ciktigi icin kuzuya el sallayamamis. nasil ozurler dilemisti, unutkanligi yuzunden, ki o zaman kuzu daha 1 yasindaydi. tahmin ederim ki, defne de ayni boyledir.
bu entryi yazarken aklima geldi, bundan tam uc hafta once atesim 40 a cikmis bir sekilde eve geldigimde annemi aradim, gel cok kotuyum diye. 67 yasindaki kadin aksamin o saatinde, evinden kalkip yanima geldi. sabaha kadar basimi bekledi, atesimin dusmesi icin cirpindi. keza hasta yattigim o bir hafta boyunca da basimi bekledi. nobetci eczane arayip, ilac alip getirdi bana.
ben 30 yasinda anneme muhtacken, 1.5 yasinda bir cocuk annesiz kaldi. hayati tanimaya, cat pat konusmaya, yurumeye basladigi bir donemde hem de.
umarim allah, defne'nin yasayamadigi omru cocugunun yasamina eklemistir. insallah annesi gibi etrafina hep nese sacan, kucuk seylerden bile mutlu olabilen bir cocuk olur. umarim hep guclu olur. umarim annesi can'i melek olup obur taraftan onu korumaya devam eder.