sürekli söylendirir insanı kendine bu durum; ''ben buraya ait değilim, gitmeliyim.''
okul, iş, aile ilişkileri, sevgili, arkadaşlıklar yani kısacası her şey kötü gidiyordur. hem yürek, hem aklın dibe vurmuştur, yılmıştır. ve bunun sonucunda insan çok uzaklara gitmek ister, tek başına. kendini ait olarak sadece doğayı beller. hiçbir şeyi olmayıp hiçlikle başbaşa kalmayı yeğler.
ama farkında yine, gittiği dörtyol ağzında onu bekleyen yine aynı şey; mutsuzluk... şimdi üzerinde aitsizliğin ve kaçmanın hafifliğini taşıyor. omuzları daha dik yürüyor sanki. bir deniz kenarında, elinde sigara oturuyor bir bankta. aramıyor artık kendini. o da biliyor. hiçbir yerde