dünya futbolunda teknik adamlığın statüsü bu kadar değişmişken onu eleştirmek için biraz detaylı bakmak gerek. profesyonel kulüplerin kondüsyonerleri vardır, kaleci antrenörleri vardır; futbolun medeni oynandığı ülkelerde bu kulüplerin özel taktisyenleri, rakipleri analiz eden scoutları, defans ve hücum koçları bile vardır. sözgelimi tottenham'ın menajeri olan kimse oyuncusunun mekik çekerken kendini yorup yormadığını takip etmez, son 20 senedir baktıkları bir iş değil bu. bu adamların asıl görevi takımını motive etmek, kamuoyunu yönetmek, güçlü bir portre çizerek psikolojik üstünlük kurmak. egoları tavan yapmış 30 kişiyi kişisel farklılıklarını gözeterek aynı hedefe tam verimle koşturmaktır bu adamların yaptığı iş. gerisi ya 4-4-2 ya da moda olan 4-3-3. ama bu adamlar bundan çok farklı işlerle uğraşır; transfer hedeflerini belirler, bu hedeflerin kulübe yapacağı katkıları doğru düzgün hesaplar, 3 ay sonra karşısına çıkacağı kabak gibi belli olan bir sorunu görür. teknik ekibini doğru seçer, idmanda kaytaranı ya da saçmalayanı cezalandırmayı onlara bırakır, çok gerekirse dokunduğu yeri de yakar. saygı duyulur teknik adama, sevilir ya da sevilmez; ama saygı duyulur.
aykut hocamız 30 ocak 2011 fenerbahçe trabzonspor maçında giydiği eşofman üstünün düğmelerini boğazına kadar ilikleyip kollarını göğsünde kavuşturarak maçı kazı çalışması yapan dozeri izleyen masum vatandaşlarımız gibi izleyecek teknik direktörümüz. aziz yıldırım'ın başkanlık yaptığı bir kulüpte hep destek tam destek mottosuna bağlanmış bir taraftarın homurdanmasına sebep olduysa zaten gidecektir, söylemeye lüzum yok. bizim derdimiz gitmeden önce vereceği zarar, kaybettireceği prestij. bunların sebebi ne bilinçsiz bir teknik adam olduğu ne de karakter zayıflığı; aksine bunların sahibi olduğuna inananlardanım. gelgelelim ülkenin gözde kulübünü teknik açıdan yönetmek, alayına küsmüş bir suratla dünyaya bakmakla olacak iş değil. haklı olabilir, yapmak istediklerini yapamıyor olabilir; onun görevi içinde bulunduğu şartları ne olursa olsun lehte kullanmak değil mi peki? ve artık bana söylesin biri, 4 sezonun ikisinde appiah'ın direkten dönen topu ve allahın müdahale ettiği trabzon maçıyla şampiyonluk kaçıran fatmagül'ün suçu ne? daum neden kovuldu?
fenerbahçe'yi çok sevmek onu yönetmek için yeter bir sebep mi? o zaman bir daha söylüyorum, rambo okan başkan fenerbahçe şampiyon!