bu gibi kitapların asıl vurgulanması gereken yönü, genellikle asıl konuşulmayan yönü olmaktadır. evet, bu bir "yeraltı edebiyatı" değildir; "şuuraltı" edebiyatıdır ve "şuuraltı"nı pskologlardan önce dostoyevski'nin bulması ve onu "yeraltı" diye benzetmeli olarak anlatmasıdır. tek kelimeyle, dostoyevski'nin dehasını konuşturduğu eseridir.
suç ve ceza, "vicdan"ı, yeraltından notlar" ise, şuuraltı dünyasını, yani o ilkel benliği, freud'un sonradan id adını vereceği karanlık dünyayı anlatır.
bu kitaba nietzsche'nin bayılmasından daha önemli olan şudur: freud'a hiçbir şey, bu kitap kadar ilham vermiş olamaz.