379.
-
rakıname
içmesini bilene
zevk-u sefadır rakı.
içmeyi bilmeyene
cevr-ü cefadır rakı.
bir münasip miktarı
muhabbet anahtarı
kaçırırsan ayarı
cana ezadır rakı.
ne dert kalır, ne keder,
içeni mesut eder.
içebilirsen eğer
ruha ciladır rakı.
ham ervahsan yanaşma
arifsen ondan şaşma,
iç ama, haddi aşma
ferahfezadır rakı.
yarattığı ahengi,
ne saz verir ne çengi,
terbiyenin mihengi
dense sezadır rakı.
beyaz peynir, domates,
yanına bir kavun kes,
çiğ köfteyle ne enfes
bir iptiladır rakı.
biraz tuzlu leblebi,
kadehin billur lebi,
dudakları öpmeli,
yoksa hebadır rakı.
ehli kemal olana
zevkle hemhal olana,
sohbette tad bulana,
yar-ı vefadır rakı.
misten âlâ kokusu,
ana sütü gibi su,
şu ki sözün doğrusu
müstesna madır rakı.
dost bezminde sohbette
neşe-i muhabbette
her manevi lezzete
bir vasıtadır rakı.
nükte, cinas anlayan
ahengi-i bezme uyan,
içip zırvalamayan,
işte onadır rakı.
eşek içince zırlar,
köpek içerse hırlar
kedi içse tırmalar,
insanlaradır rakı.
al kadehi eline,
dokun gönül teline,
muhabbet alemine,
bir merhabadır rakı.
adabı, erkanı var,
zamanı mekanı var,
kimin ki izanı var,
ona şifadır rakı.
gönül dargınlarına,
vefa kırgınlarına,
hayat yorgunlarına,
haza devadır rakı.
mirkelamoğlu der ki:
had bilmezsen eğer ki,
öyle rüsva eder ki,
başa beladır rakı.