tezkere alacağınız gün, yolculuğa çıkacağınız saate nöbet yazılmasıdır.
tezkerenizi alacaksınız, hatta sabah bölük komutanından özel çarşı izni bile aldınız, bütün gün gezdiniz tozdunuz, akşam geldiniz bölüğe gece 23:00 te otobüsünüz kalkacak, artık son vedaları yapıyorsunuz, asker arkadaşlarınız ile son akşam yemeğini yiyeceksiniz, veda konuşmaları, son şakalaşmalar derken kolluk çavuşu gelip sürpriz haberi size söyler; 22:00-00:00 arasına nöbet yazılmıştır size.
bölük komutanına bakarsınız adam mesai bitince çıkmış, nöbetçi uzmana gidersiniz durumu anlatırsınız, uzman sizi anlar ama yarım: "ilk bir saat tut sonra başkası geçer", içinizden "ohaaa" dersiniz, ama dışınızdan terbiyeyi bozmazsınız, "komutanım benim en az yarım saat öncesinden otogarda olmam lazım, yoksa kaçırırım otobüsü" dersiniz, yanınızdaki arkadaşlarınız da size destek verir, nöbetçi komutan düşünür düşünür de düşünür(düşünecek ne var, acemiliğini yeni bitirmiş ustalık birliğine yeni gelen askerlerden birisine yaz nöbeti gitsin, ama işte askerdeki mantık meselesi) en sonunda "tamam bakarız bakarız" der ve gider, sen acaba ne demek istedi diye dumur olursun, ama nöbet saatine doğru yeni gelenlerden bir kurban seçilir ve nöbet ona tutturulur.
(benim başıma gelmedi ama tezkere günü bir arkadşımızın başına gelmişti)