insanlık anıtı'nın yeri tartışılır, şekli tartışılır, beğenen olur, beğenmeyen de...
ama birkaç konu var ki değinmeden geçemeyeceğim:
1- bitmemiş heykele "ucube" demek nasıl bir şeydir.
2- kars'tan kaldırılmasını istedikten sonra vatanın diğer ucu karşıyaka belediyesi'nden gelen "getirip buraya dikelim" önerisine "ne istiyorlarsa yapsınlar. yeter ki burada durmasın." diye atlamak nedendir? kars'ı türkiye sayıyor da karşıyaka'yı saymıyor mu yaşamımız iki dudağının arasında olan efendimiz? kendi partisine bağlı belediye başkanının yaptırmaya başladığı heykele gıkı çıkmıyor da o belediye başkanı parti değiştirince mi heykel kötü oluyor?
3- emir kusturiça olayını anımsıyorum. benzer bir ikiyüzlülük o konuda da yaşanmıştı. akp'li bursa belediye başkanı emir'e köpek olmuş, kimse de ağzını açmamıştı. üç ay sonra chp'li antalya büyükşehir belediyesi'nin organize ettiği altın portakal'a gelince kıyameti kopartmıştı akp'liler.
4- ertuğrul günay'ın nasıl kaypak ve dönek biri olduğunu bir kez daha gördük. konunun en hayırlı noktası budur. bir de rte'nin de taliban gibi heykel düşmanı olması.
