osmanlı'nın içinde barındırdığı zaaflar yüzünden yıkıldığını bir türlü anlayamamak ve yıkılışı hep dış güçlere yıkmaktır. bu zaaflar öyle gerileme döneminde ortaya çıkan zaaflar değildir. kuruluşundan itibaren en güçlü olduğu döneme kadar bu zaaflar vardı. ancak rakiplerin zaafları daha fazla olduğundan osmanlı onları yenmiştir. ne zamanki rakipler bu zaaflarını azalttı, öne geçtiler.
bu zaaflardan bir kaçı:
-devleti bir ailenin malı saymak ve sanmak ve üstelik islam'ın bunu onaylandığını düşünmek.
-devleti sürekli devşirmelere yönettirmek.
-masum insanları tahtın selamti için öldürmeye islam'dan kılıf uydurmak.
-anadolu'yu ve anadolu insanını sürekli potansiyel bir tehlike olarak görmek ve anadolu'ya neredeyse bir çivi çakmamak. gezin görün istanbul ile şehzadelerin eğitildiği birkaç şehir dışında osmanlı eseri neredeyse yoktur.
-devletin ekonomisini savaş ganimetlerine bağlamak. herkes bilir ki savaşlar kazanıldıkça hazine dolmuştur. kaybedildikçe de boşalmıştır.
-dünyanın geri kalanı ile ilgilenmemek. mesela millet coğrafi keşifleri yaparken, dünyayı dolaşırken hala ordan burdan vergi almakla meşguldü.
-bilim, felsefe, teknoloji konusunda elle tutulur hiç bir başarıya imza atmamış olmak. varsa yoksa fatihin döktürdüğü toplar vardır teknoloji adına.