susuyorum artık,
sadece dinliyorum şimdilerde
uslu bir kız gibiyim
sadece gidişine,
bir de geri dönmeyişine ağlıyorum.
böyle mi olmaylıydı? diye soruyorum
böyle mi olmalıydık biz?
ya sevmeli ya da bu hayata son mu vermeliydik
yoksa kadere boyun eğip kısmet mi demeliydik
şimdilerde bir ayrılık rüzgarı eser gönlüme
yanık, parçalanmış düşler arkasında
perde ile cam arasına sıkışıp
camın buğusuna ismini, ardına da geri dön.. deyip
yine sessizce uykuya mı dalmalıydım?
yoksa sen yanımda olup boynuna mı sarılmalıyım?
hep derdin sürmez ayrılık acısı bu kadar,
hayat kısa yaşamaya bak diye..
işte benim hayatım sendin
içimdeki canım, aldığım nefestin
gündüz güneşim, geceleri yıldızımdın
usulca kalbime akıttığım gözyaşlarımdın
benim içimde her gün büyüttüğüm çocuktun
ama artık öldün..