yani ne demek istemiş peygamberimiz? diyor ki birisinin kâfir olduğundan emin değilsen ve ona kâfir diyorsan, o kâfir değilse sen kâfir oluyorsun. gayet açık ve net bir uyarı-ikâz gibi duruyor buradan baktığımda.
he atatürk hacca gitti mi? namaz kıldı mı? içki içti mi? zina yaptı mı? insanları iyiye ya da kötüye(dini anlamda) sevketti mi? o tamami ile atatürk ile yaradanın arasındaki mes'eledir. ben misal bir çok emsalini günümüzde görmeme rağmen "kul hakkı yiyen şeref yoksunları" için "kâfir" demek şöyle dursun, böyle bir kasıtta dahi bulunmam. en azından bu kadar net bir hâdis varken, yemez maçam. eleştirir miyim? geberene kadar eleştiririm. bu tutumun, müslümanlık ile bağdaşmadığından dert yanarım sıkça ama asla ve kat'ta "kafir" oldukları kastında bulunmam.
şimdi, "atatürk neden hacca gitmedi?" sorusundan yola çıkıp da "islâmiyeti kabul etmedi", "çünkü müslüman değildi" gibi kendi gözlemleri sonucu bir yargıya ulaşan ve "müslümanlık" inancını taşıyan insanlara sorarım; atatürk, herhangi bir yerde müslüman olmadığını söylemediği hâlde(ki aksi yönde bir kanıt yoktur ve bilakis meclis açılışının 23 nisan 1923 "cuma" günü ve kurban kesilerek yapılması söz konusudur.) nasıl bu kadar kesin, kati ve emin olabiliyorsunuz? biraz kendi kendinize düşünün...
ve bu noktada muhasebeyi iyi yapmak gerek. ihtimallere bakalım hemen;
ihtimal bir: atatürk gerçekten de müslümanlık inancını reddeden bir inançsız ise ve siz de onun için "bu adam inançsızdır" dediyseniz ne kazanırsınız?
ihtimal iki: atatürk müslümanlık inancını benimsemiş ama hemen hepimiz gibi kusurları, zaafları olan bir müslüman ise ve siz de onun için "bu adam inançsızdır" dediyseniz ne kaybedersiniz?