şahsen bir osmanlı hayranı olarak, padişahın harem münasebetlerini anlatmasını yadırgamaktan daha çok, dizinin başlangıcının neden bu kadar kötü olduğuna bir anlam veremedim.
koskoca kanun-i dönemi anlatacaksın sen, ama gel görki konuya giriş haremden başlıyor. yahu bir sultan süleyman'ın babasının vefatını, onun cenazesini, daha sonra sultan süleyman'ın tahtı devralışını bir işle. hürreme gelene kadar bir güzel gir konuya ve o döneme. sen gitmiş haremden girmişsin. yetmiyormuş gibi daha babasının ölümünden bir gün sonra sultan'ın harem sefalarını çekmişsin. bu nasıl bir yapımcılık anlayışıdır. harem dizinin bir kaç bölüm sonrasından ve inceden girilmesi gereken bir konuydu girilecekse. ama sen zart diye dalmışsın zevkü sefaya.
durum böyle olunca tepkileri ben normal karşıladım. ilk önce bir kanun-i yi anlat. tahta geçişini, yas tutuşunu. daha sonra gir bu meselelere. sen dünya tarihinde görülmüş ve belkide görülecek en kudretli devleti, devletlerden birini ve onun en iyi dönemlerinden birini anlatıyorsun. bu kadar basitleştirmek haklı olarak insanı çileden çıkartıyor.
harem olayını saptırmasını geçtim dikkat ettiyseniz. varsın olsun ama bahsettiğim şekilde bir başlangıç yapılması, ister istemez insanlarda bir art niyet arattırıyor ve ümit vermiyor dizinin geleceği açısından.
son olarak şuna değinmek istiyorum: türk tarihinde ilk defa böyle tarihsel bir dönemi dizi haline getiriyorsunuz, bunun farkında olarak yapmanız gerekir bu işi. demek istediğim, eğer o dönemin eleştirilecek yönü varsa, onları bilhassa başka yapımlara bırakmanız veya az değinmeniz gerekir. kendi tarihinizin yüceliğini anlatmalısınız ilk etapta. daha önce hiç bahsedilmemiş şanlı bir dönemin direk olarak eleştirisini yaparsanız, insanlar kötü niyetli olduğunuzu düşünmekte de çok haklı olurlar.