fazlalık olma hissi verir insana ancak aşağıda sanki işin rengi değişiyor.
üniversiteye başladım. henüz kız arkadaşımın olmadığı dönemler...4 arkadaş evde kalıyoruz. izmirli bir arkadaş var adı h kişisi. ve adam sınıfındaki bütün kızlarla kanka olmuş. eve girip çıkan kızların haddi hesabı yok. kahvaltıya artık beni hep başka bir kız uyandırıyor. tabular... bataklar... şaka yollu şişe çevirmeceler... aldı başını gidiyor. ev arkadaşlarımdan h kişisi sevgilisi ve kızlar takılıyor yüzeysellik söz konusu onun ortamında sanki yapmacıklık var.ortamındaki kızı al 1 hafta takıl sonra bırak öyle bir ortam.
bir diğer arkadaşım bana daha yakın olan m kişisi. bu m'nin bir kız arkadaşı var. garip bir ilişkileri var sevgilimi değilmi belli değil. soruyorum her ikiside bilmem değil heralde diyor. ama birlikte yatıyorlar. sorsan ilişkiye girmemişler. birde ben varım biz genelde 3 kişi takılıyoruz. tv ve pc yok evimizde o dönemler. hep birlikte radyo dinlenen dönemlerdi. radyo dinler gece muhabbet 3 müz beraber yatardık. m ile kız arkadaşı beraber yatar. aynı odada farklı kanepede bende onlarla yatardım.
günler böyle geçerken bunlar her gittiği yere inatla beni çağırıyorlar. yok olmaz iş var şu bu v.s. ısrar yine geliyorum. en son çektim m'yi dedim ki hacı siz beni hep böyle çağırıyorsunuz ya, ben gelmek istemiyorum. her gittiğimiz yerde siz elele sarmaş dolaş birde yanınızda kazık gibi ben. olmuyor bu durum. arkadaşın cevabı nasıl yorumlarsınız bilmem ama ben kardeşliğin özü olarak gördüm. dedi ki; böyle düşünceğin aklıma gelmedi, ne alakası var biz 3'ümüzde çok iyi arkadaşız. buysa problem tamam sen gel bir koluna sen girer bir elinden sen tutarsın birlikte takılırız. hem oda her zaman aramızda olmanı çok istiyor. bunu tamamen iyi niyetli söyledi. etkilendim. sevildiğimi hissettim...
böyle günlerden bir gün...m ile ben akşam yine radyo, sigara ve kahve 3'lüsü ile takılıyoruz. hiç ama hiç beklemediğimiz bir anda birden kapı çalar. şaşırsak bile okuldan bir arkadaş diye düşünürken, gelenler m'nin kız arkadaşı ve o da yanına almış bir kız arkadaşı çat kapı gelmişler...
geçtik içeri, muhabbet felan takılıyoruz. kızın niye geldiği belli. tanıştık... hoş peşten sonra, kız ile ilgili bir takım düşünceler belirdi. öncelikle kız pek güzel değildi. ve bu güzel olmayışını örtecek parlak bir zeka yada sıkı bir çene görememiştim. m ile kız arkadaşı hesapta bizi başbaşa bırakcaklar... onlar mutfağa geçti...bende yanlarına gittim. o arada birşey oldu ayak üstü muhabbet ediyoruz. m'nin kız arkadaşı dediki, içerde kızı sana getirdim. ilgilen onunla ne yaparsan yap kafana göre takıl. herşey hazır. kız ile önceden konuşulmuş. yurttan bir arkadaşı beni önceden görmüş. oldukçada istekli imiş. ama ben olmaz dedim. duygusuz ilişkilere taraftar değildim. o gün ile ilgili değil ama genel olarak bir gece bile olsa sonuna kadar duyguyu hissetmeliyim. yoksa yapamıyorum.
ilerleyen günlerde başkaları... başkaları... başkaları... olanı olmayanı... ama biz üçümüz bambaşkaydık. bizim bünyemiz 4.'yü kabul etmiyordu nedense. bu nasıl bir üçüncülüktür.