ninem hastaydı. o gece evlerinde kalmıştık. gece yarısı ani bir sesle anne annee diye çığlıklarla uyandım.
ninem abdest almak için gittiği lavabonun altında baygın şekilde yatıyor annem deli gibi ağlıyordu. evde herkes aptal aptal yere çökmüş (-ki buna bende dahil) öldü diye hüngür hüngür ağlıyorduk.
allahtan dayımın aklına gelmiş. nabzını kontrol etti. yaşadığını o an anlamıştık. bayılmıştı kadıncağız. ama annemin muhteşem çığlıklarıyla herkes öldü zannetmişti. neyse biraz ayılınca yerden kaldırdık kanepeye oturturduk.
olayların en başından beri tam bir şok halinde olan dedem salonun ortasında diz üstü çökmüş annenizi kaybettik annenizi kaybettik diye sayıklıyordu. ha gitti ha gidecekti yani. o derece bir sayıklama ve buhran içerisinde.
ninemin sesiyle kendine geldi dedem. ninenmin tepkide çok tuhaftı gerçi. ne bilsin kadıncağız baygınken ne yaşandı ne bitti.
-hacıı ne yatıyorsun yerde dedi ninem.
şu an hatırlayınca baya bir gülüyor insan.
neyse akabinde ve detayında dedemin arkasını dönüp ninemi görmesi ve sarılması bir oldu. sanki 50 yıllık karısını ilk defa görüyordu. bazı zamanlar bizim gazlarımızla ninem dedeme aşkım der ama dedemden böyle şeyler beklemezdik tabi.ne kadar içtendi dedem o anda. acayipti yani.
işte böyle bir şey. kırk yıl boyunca değil 50 yıl boyunca aynı kadını sevmek.
allah ım inşallah ikisinin canını beraber alır. bu nasıl bir dua demeyin. işte öyle bir dua. birbirinden ayrılmasınlar zira bizim yanımızda kalanı tesellisi imkansız olacak.