herkesi isyanlara sürükleyen adamdır ama biraz abartılı galiba. neden?
şimdi herkes keitayla misimoviç'ten dem vurmuş.
kardeşim misimoviç wolfsburg'u şampiyon yaptı, kıl yaptı, yün yaptı diye herkes söyledi. iyi güzel de misimoviç galatasaray'da ne yaptı? ne hayrını gördük?
o adam emin olun ki bir sakız yüzünden gönderilmedi, galatasaray yönetimi o kadar ilkeli bir yönetim olsa arda 5-10 kere transfer olmuştu.
misimoviç'in kellesini -bir olay sebebiyle- hagi aldı, bu doğru. ama misimoviç bariz bir katkı yapsa kimsenin göndermeye götü yemezdi biiiir.
keita'ya gelince, keita'nın gönderilmesi en baştan çok büyük hatadır. galatasaray'ın hücumda fark yaratmasının yegane sebebi olan bir atardamarını kesmektir. saçmalıktır, gerzekliktir. ve onun da disiplinle değil parayla alakası vardır tamamıyla ikii.
kazım'a gelince... kazım galatasaray'ı şampiyon yapacak adam değil. ama şu açıdan bakalım formica da değil, biglia da değil, necati hiç değil daha da ileri gidiyorum hagi de değil.
yani şunu anlatmaya çalışıyorum galatasaray'ı kurtarmaya bu saatten sonra kendi çapının yeteceği, kendi kalibresinin alabileceği adamların hiçbirinin gücünün yetmeyeceği de çok açık.
o yüzden bu beklentilerin çoğu beyhudedir, boşunadır.
belki galatasaray yönetimi hala transfer politikası nedir öğrenemedi ama galatasaray taraftarı da öğrenememiş anlaşılan.
geçen sene ara transferde gelen adamların ne hayrını gördünüz güzel kardeşim? bir anlatın biz de bilelim yaa. jo'dan ne hayır gördü galatasaray? giovani'den ne gördü?
kazım'a alemci diye bok atın iyi güzel de onların ne farkı vardı? jo çok mu iyi profesyoneldi?
bilen bilir, haldun üstünel'in galatasaray'a küsme sebebidir o adamlar. ve sadece zarar vermişlerdir. nitekim ara transferde yapılan büyük beklentili transfer yanlış transferdir, gelen adam da çok nitelikli adam değildir.
o ara herkes adnan polat'a transferler yüzünden çok büyük başkan, en büyük başkan diyordu.
şimdi mi aklınız başınıza geldi?
galatasaray yönetimi berbat bir yönetim, berbat bir transfer politikası var. ama günü kurtarmak adına, zarardan az da olsa karlı dönmek adına bir şeyler yapıyorlar. biz paf takımla çıkacağız dese daha mı güzel olacaktı her şey?
kısacası kazım çok fazla şeyi değiştirmez. ama sağ tarafta barış özbek izlemekten iyidir. hırsı iyidir.
zaten bu türkiye'nin ön yargısı ve linç politikası inanılmaz bir şey.
marek heinz'a herkes bi kulp taktı her zaman olduğu gibi. futboldan anlayan, anlamayan herkes bir kabahat buldu, kendi beyinlerinin yettiğince ketçap markası değil mi bu hahohiho falan diye moron moron espriler yaptılar...
adam muhteşem futbol oynamadı ama kritik anlardaki kritik golleriyle şampiyonluğun gizli kahramanı oldu. yine de kimse farketmedi, farketmesini de beklemedim zaten.
kısacası en umutsuz olduğunuz adam bir an umudunuz olabilir.
futbol bir takım oyunudur.
bir de anlamadığım kazım chelsea'ye gol atarken kahramandı da şimdi mi ingiltere 2.lig futbolcusu oldu?
euro 2008'dee canavar gibi oynadığında eşi benzeri yoktu da şimdi mi kabahat bulundu?
milli takımda kazımın yerine koyabileceğiniz kaç tane adamınız var?
fenerbahçe'de kaç tane var?
galatasaray'da kaç tane var?
sağ kanada hiç değilse futbolcu denebilecek bir adamı, türkiye'ye uyum sağlama sıkıntısı olmayacak bir adamı bonservissiz alıyorsun.
tamam beğenme gene de yani bu kadar da karaları bağlamanın alemi ne?