hayat bizimle oyun mu oynadı ya da çok mu ani oldu her şey bilmiyorum belki de hayırlısı böyledir sen orda yalnız ben burda çaresiz bekliyorum hayatın pes etmesini ama bana bıyık altından gülüyor zalim 'çok beklersin' der gibi. ben bu yazıyı 'sana' yazdım... niye mi duy istedim beni belki bi gün okursun yazdığımı aklına gelirse 'ne yazmış acaba' diye.
işte hayat zor... beklemek, özlem, hasret, doyamadan sana ayırdı bizi zalim. gözlerine doymadan resimlerini öper etti. kokuna alışamadan resminin bulunduğu vitrinin rutubet kokusunu sardı üzerime. tam öpecekken uyandırdı rüyamdan. bazen diyorum kendi kendime acaba her şeyi bırakıp koşsam mı sana diye ama dur diyorum kendime ya ilerde yani evlenince nasıl bakacam sana diye içleniyorum yine yalnızım yine yalnız. şehir boğuyor boğazımı düğümlüyor yutkunurken tam göz yaşı akacak gözlerimden gülüşün geliyor nemli gözlerime göz yaşı da yalnız bırakıyor beni. evet senin için bir şey yapamadım belki evet haklısın her şey karşılıklı ama yok çaresi çaresizliğimin. sevmek geliyor elimden. sadece sevmek geliyor. yetmez mi...?
son olarak; sabır... her şey için sabır. muhakkak pes edecek.