düşündüm de, bu sigarayı bırakmamak için kendime yaptığım telkinler..kendimi kandırmış mıydım, kandırmamış mıydım?..beni rahatlattığı..doğru. başka bir şey yok. verdiğim paraya acırdım, kokusunun sinip başkalarını rahatsız etmesinden çekinirdim. hele ki evde..etrafımdakilerin o kinimsi iğrenme duygusunu hissetmek, öfkelendirirdi beni. düşününce tadının da lezzetli olduğunu söyleyemem. ve beni kesin bırakma kararında etkileyen de bu son etkenin yeni eklenmesi oldu. lezzetini hiç düşünmemiştim. ne tatsız bi s.kim şey bu sigara. sigaraya başlamadan önceye değin hep bunu düşünürdüm oysa ve nefret ederdim sigaradan. çocuksu bir alışkanlık. nefret edemeyecek kadar çok görür oldum. her eylemin arkasında bi amaç olması gibi; her şeyi bilmesem de, her zaman amacı göremesem de bunu bir kural olarak belleyip anlamaya çalışır oldum. neyse..konumuz sigarayı bırakmak idi. sigarayı bırakmak, her tiryakinin yapması gereken katiyen doğru bir davranıştır, demem. açıkçası herkesin seçimi, herkesin iradesine hükmedişi farklıdır. ben umursamıyorum. ama umursadığım bir şey varsa, ülkem yani türkiye içerisinde kapitalizmin büyüyüşüne ettiğim tanıklıkla başkalarının bazı konularda bilinçlenmesini sağlamaktır. sigaradan alınan vergi gibi, sigara firmalarının çalışma ortamı, tekelleşme, kapitalizm batağı gibi..insanlığın eksi yöne gittiği bir gidişat bu. açıkçası sistemle beraber sürüklenmek istemeyişim, aptalca da olsa akıntıya karşı yüzmeye benziyor. ve umduğumca umarsız bir hareket bu. sistem, nehir kurumadıkça değişmeyecek gibi. amaaaan, sigarayı bıraktım işte. tadını sevmiyorum, para vermeyi sevmiyorum. fakirim. ama param olunca da artık almayı düşünmüyorum. çünkü para tasarrufu düşüncesiyle her bırakmaya kalkışımda, paraya değer vermeyişimin tezahürüyle dudağımda yanan bir sigara buldum. ama artık yok. şu dünyaya işediğim ve sıçtığımdan fazlasını katmaya karar verdim. fikir ve sair şeyler..du bakalım.